Oğlu Bataklık Depremi’nde engelli kalan asıl, Düzce’de tıpkısı kat daha kaçınmak yaşadı

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin arkası sıra engelli arkaç mevrut oğlu ve eşiyle Düzce’birlikte hayatını sürdüren Ayşe Yaman, hat üssü Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremde yaşadıklarını anlattı.

Oğlu ve eşiyle Gölyaka’birlikte bağlı ilişki yerine kurulan çadırda konaklayan 68 yaşındaki Zeki, AA muhabirine, depreme uykuda yakalandıklarını söyledi.

Sarsıntı nedeniyle çokça korktuğunu dile getiren Bitirim, “Evde esbak depremden dolayı erinçsiz oğlum vardı. Onun dokunaklı şiddetli bağırmasıyla çabucak kalktım. Beşik gibi haddinden fazla sallandı. bir anda bir lahzada sallantı olduğu kabilinden kalkmaya çalıştım, elime serian zar geldi. Kesintisiz kalkamadım, sarsıntı durduktan sonraları kalktım. Çocuğum öteki tarafta ‘Ne oluyor, ne oluyor?’ diyerek bağırıyordu. Bu Arada hariç çıktık, tıpkısı komşunun arabasında sabahladık. Bilahare birlikte buraya geldik.” dedi.

1999 depreminde evlerinin yıkıldığını, bu depremde ise kendisinin ve komşularının mutfaklarında hasar oluştuğunu belirten Yaman, kâh binalarda de çatlakların olduğunu aktardı.

Depremin arkası sıra yetkililerin aceleten yardıma koştuğunu ve otağ kurduğunu anlatan Yaman, “Allah razı olsun devletimizden. Çadırı kurdular, burada kabadayı duruyoruz. Çocuğumun korkusu zımnında evimize çıkamıyoruz. Kendimden çok çocuğumu düşünüyorum. Çünkü eski depremde haddinden fazla şiddetli yaşadı. Beyinde hasar kaldı. Ondan beri çocuğumla uğraşıyorum.” diye niteleyerek konuştu.

“Canımız sağ çokça şükür”

Kumarhane, 1999 Marmara Depremi’nde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“O saat 3’te olmuştu, bu sarsıntı 4’te oldu. Hareket simultane aklıma hiç sarsıntı gelmedi, ‘Kıyamet kopuyor.’ dedim. O ahit da kıran gürpedek çalkalandı. Herhangi Bir yan birbirine kavuştu. Bağıra çağıra çocuğum boynuma sarıldı. Haddinden Fazla bağırdı. Babasını çağırdık, bütün alay malay hor indik. Baktık ki mahallede, başka sokaklarda hep evler yıkılmış. Hep enkazdan yakınlarını çıkarmaya başladı. Haddinden Fazla şükür bunda yadımlama olmadı. Takkadak mutfaklarda hasar oldu. Binalarında çatlaklar olanlar olmuş. Canımız sağlıklı, haddinden fazla şükür. Buna şükrediyoruz.”

Oğlunun 17 Ağustos’taki depremde 17 yaşında olduğunu belirten Bitirim, şunları söyledi:

“Daha önce yer sarsıntısı yaşamadığı amacıyla hareket takkadak korktu, ani boynuma sarıldı, çok bağırdı. Bağırınca arasında hasar oluşuk. Doktorlara götürdük, ruhsal rahatsızlığının oluştuğunu söylediler. Çalışan çocuğum çalışamaz oldu, bacanak çevresinden koptu. Kendine hayrı kalmadı. Ego ona bakıyorum, devletimiz da ona benzeri yardımda bulundu, mahiye veriyor. Allah’a sığındık, Tanrı’ım da oran adamlarından Cumhurbaşkanımızdan binbir nöbet razı olsun.”

Düzce’da dümdar depremlerin bitmeme ettiğini nâkil Zeki, eve ne antlaşma döneceklerinin mahsus olmadığını dile getirdi.

Share: