RUH GÜVENÇ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜRKEN Vakfı’nın BENDE’da Manhattan’daki gök tırmalayıcı inşaatı önündeki açıklamalarının ardından, kendisini takip fail gazetecilere; “Bugün New York Manhattan’daydım. Erdoğan ailesinin paravan vakıflarının yaptırdığı gökdelenin oradan geçiyordum. Eş konuşacaksa, önceki kişi ailesine baksın. Aileyi korumaktan anladığı şey kişi ailesini korumak. Türkiye’nin aileleri yoksullukla, enflasyonla, göz kriziyle, yaşam pahalılığıyla cebelleşiyor, Erdoğan’ın manipülasyonlarından sıkıldık. Biz bu manipülasyonlara gelmeyiz. Erdoğan’dan huluskârlık sokak, özgürlük çıkmaz, haklar çıkmaz, ünsiyet çıkmaz, hazar çıkmaz” dedi.

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜRKEN Vakfı’nın ESIR’dahi Manhattan’daki göktırmalayan inşaatı önünde, Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’a; “Bura New York’un sunu fiyatlı yeri Manhattan. Bu dahi ailenin yaptırdığı göktırmalayan. Oğlunun kızına gönderdiği paralarla bu gök tırmalayıcı yapıldı. Yapılmaya bitmeme ediliyor. Sevgili Erdoğan aileyi konuşmak istiyorsan ve bayağı samimiysen gel buradan başlayalım” dedi.

“ABD YOLCULUĞUNA ‘CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILI VİZYONUMUZ’ İÇİN ÇIKTIM”

Kılıçdaroğlu, buradaki açıklamalarının ardından, kendisini takip fail gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

“KUL yolculuğuna ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı Vizyonumuz’ üzere çıktım. Vizyonumuz ile öncelikle şipşak, yaşadığımız bu krizden ülkeyi çıkaracağız. İkinci namına ise Türkiye’de 20 yılda ayrımsız tekrarlanan bu krizler tıpkı daha olmasın diyerek güzel, strüktürel, yürekli adımlar atacağız. Bunun amacıyla Türkiye’yi çitmek, yaralarını kısaltmak ve bozuk zürriyet siyasetçilerin bu yaralar üzerinden yükselmesini göğüslemek istediğimi söyledim.

‘Hellaleşme’ dediğimiz seyahat birlikte bu büyük vizyonun bire bir parçası. Çokça çok incitici var. Hepsine değindim, değineceğim.

“ÇOK HENÜZ DERİN YARALAR VAR ONLARIN ÜSTELIK SIRASI ATI”

Geçtiğimiz hafta halkımın karşısına çıktım. Devletimizin kapatması gereken yaralardan birinin de başörtüsü mevzusu olduğunu söyledim. Kadınların eksantrik bambaşka problemleri bile var. Onları de elbette söyleyeceğim. Çokça henüz derin yaralar bile var. Onların birlikte sırası ati.

“KADINLAR ADETA BU IŞ İLE REHİN TUTULUYORLAR”

Başörtüsü Erdoğan’ın ayrımsız propaganda “aparatına” dönmüş durumda. Zihayat kadınlar adeta bu maslahat ile budala tutuluyorlar. ‘Bak sosyal yaşamda var olma hakkını kaybedersin’ deniliyor. Ego da bu yarayı sonsuza kadar kapatalım, imdi erkekler kadınların çul kuşamlarını konuşmasın, dedim. tek yönlü benzeri açılım dahi değil bu… Önerdiğimiz yasa ile ‘avukatın etek durmaksızın karışan hakim’ da güneş olacak. Kadını ilgilendiren konularda, rical konuşmayacak. Gerçekte söylediğimiz öz çok dümdüz…

Bu tıpkısı zamanda sarayın üstelik huluskârlık turnusolu idi… Çıktılar Temel değişikliğine gidelim dediler. Çarşamba dediler. Cuma Namazı dediler. Olmadı.

“AMAÇ, SEÇİMİ YOLMAK”

Macaristan’de Orban’ın yaptıklarını çözümlemek amacıyla vakte ihtiyaçları vardı. Yürekten değiller zira. Sonra çıkıp sülale bütünlüğünü esirgeme adı altında Türkiye’üstelik galiba kesimleri ezerek, anlaşılan kesimleri manipüle gelmek istiyorlar. Kasit ülkedeki kadınlar, onların dertleri değil, erek seçimi kaplamak.

“AİLEYİ KORUMAKTAN ANLADIĞI ÖZ KENDİ AİLESİNİ ARKALAMAK”

Zaman New York Manhattan’daydım. Erdoğan ailesinin paravana vakıflarının yaptırdığı gökdelenin oradan geçiyordum. Aile konuşacaksa, önce kişi ailesine baksın. Aileyi korumaktan anladığı husus özlük ailesini destek olmak. Türkiye’nin aileleri yoksullukla, enflasyonla, göz kriziyle, yaşam pahalılığıyla cebelleşiyor, Erdoğan’ın manipülasyonlarından sıkıldık. Biz bu manipülasyonlara gelmeyiz. Erdoğan’dan huluskârlık çıkmaz, özgürlük çıkmaz, haklar çıkmaz, hukuk sokak, hazar çıkmaz.

“YEGÂNE DERDİ İMTİYAZ ALANLARINI KAYBETMEMEK…”

Erdoğan katiyen anayasaya uymamıştır bugüne kadar, hassaten bunu haber saymıştır. Yegâne derdi ülkeyi daha birlikte kutuplaşmaya kakmak, ayrıştırarak seçimi örtmek. Bir Tane derdi imtiyaz alanlarını kaybetmemek… Rehinesi gördüğü bütün vatandaşlarımızı kurtaracağız kendisinden.

“SİZ KONUŞACAKSINIZ. BİZ SONSUZA KADAR SUSACAĞIZ”

Buradan umum kadınlara sesleniyorum. Sizin haklarınızı bahsetmek haddimize değildir. Siz konuşacaksınız. Biz sonsuza kadar susacağız. Yasal bire bir söve çizerek susacağız.”