Prof. Dr. İlber Ortaylı, Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin 30. Hak ve Demokrasi Haftası kapsamında düzenlendiği söyleşide, “Evinde oturamıyorsun, ocak alamıyorsun. Çok korkunç tıpkı mevki oldu. Urfa’bile arazi alıyor. Böyle bire bir enayilik tamam mu? Sen orayı sulamak için 2 evlat enflasyonla yaşamışsın” diye konuştu.

Muratpaşa Belediyesi, 24 -31 Karı Hak ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı Antalyalılarla buluşturdu.

DİNLEYİCİLER SALONA SIĞMADI

Cumhuriyet’in 100 almanak tarihi içinde Türkiye’dahi yayıncılık, basın ve basın özgürlüğü tarihinin konuşulduğu konuşma, Türkan Şoray Ekin Merkezi’nde gerçekleşti. Söyleşiye Antalyalılar okkalı deste gösterdi. Firez merkezinin 658 kişilik salonu hınca hırs doldu. Yüzlerce yaşama, söyleşiyi dinlenmelik ve hars merkezinin uğrunda saha alan parka kurulan LED ekranlardan strateji eti.

AÇILIŞI, BAŞKAN UYSAL YAPTI

Belediye Başkanı Ümit Uysal, 24 Karı’ın Türk el erki, Türkiye Cumhuriyeti ve yabanlık için savaşım eden özellikle Murat Mumcu gayrimümkün amacıyla birçok gazetecinin kaybedildiği aynı ruz olduğunu belirtti. Tevazulu, “Anıları uğrunda nazikâne eğiliyoruz. Emeklerine, gönüllerine, katkılarına, varlıklarına teşekkürname ediyoruz. Onları rahmetle ve minnetle anıyoruz” dedi.

“ÜLKE İÇİN DEM KAYBI”

Prof. Dr. Ortaylı, Türk basının 1990’lardan itibaren, 20 yıl zarfında verdiği matbuat kurbanlarının eski yıllara nazaran adetçe çokça fazla olduğunu belirterek, “Öldürülenler muhtevaca dahi filhakika bu yurt üzere iri aynı zaman kaybı olmuştur” dedi.

Prof. Dr. Ortaylı, şöyle konuştu:

“Maksat Mumcu, bir yerde Türkiye’yi münebbih ve uyandıran benzeri âdem. Benzeri sabahleyin arabasına binerken evinin önünde, şimdi Erek Mumcu Caddesi olan yerin paralelindeki sokakta uçurdular. Oraya karısıyla bile bilebilirdi. Çocuğuyla bilebilirdi. Görme Engelli tıpkısı yıldırı daima. Ama bu olay tıpkısı başlangıçtı. Bu ahval bence haddinden fazla henüz vahimdir. Türkiye’üstelik demokrasi açısından, fikir hürriyeti, insanların dirim bakımından düşünülecek şeyler değildir.”

“TÜRK TOPLUMU İKMALE KALDI”

Türkiye’nin çokça partili hayatın son 40 yılında bereketli imtihan veremediğini belirterek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Ortaylı, “Bunu tefhim etmek zorundayız. Bunu söylüyorum amma eş hayatında bile cemiyet hayatında bile hakeza şeyler peki. Topallamalar çokça evet. Beklenti kırmanın gereği yok, makul ırgamak zorundasınız” diyerek konuştu.

Ancak Türkiye’üstelik seçmeninin benzeri sorumsuzluğunun olduğunun altını çizen İlber Ortaylı, konuşmasına şöyle devam etti:

“80’lerde beliren çıkarcı benzeri ıra tipi çıktı ortaya. Yani beleşe alışıyorsun. Nepotizme alışıyorsun. Şu veya bu şekilde hareket buluyorsun, onun bunun hakkını yemeye alışıyorsun. Bunlar ahlak amma bir sistem bu. Haddinden Fazla kebir. ve buna göre aynı matbuat doğuyor. Buna göre tıpkısı tırtıkçı organize doğuyor. Buna göre tıpkı akademik kuruluş doğuyor. Türk toplumu ikmale kaldı. Demincek ikmalde şüphesiz düzenleyeceğiz, onu düşünün. Bu çokça balaban bire bir husus. Gâh şeyleri düzenleyemezsek, yurttaş inisiyatifini ele alamazsak, kendimizi tanıt edemezsek, göstermezsek gösterişsiz mahalle içi, sülale içi dedikoduların dışında daha çok sesini duyuracak bir topluma dönüşemezsen hakeza.”

“İKİ NESİL ENFLASYONLA YAŞADIK”

Bunun konkre örneklerinden birinin da yabancılara mal satışında yaşandığına özen çeken Prof. Dr. Ortaylı, şunları söyledi:

“Sunturlu tıpkısı Antalya var. 40 sene ilk böyleydi bu. 40 yılın içinde önceki olur olmaz yere herifler çatı yapıyorlar. Tek kimse üstelik ‘Bu âdem bu binayı buraya niçin yapıyor? Bu benim tabiatımı kirletiyor. Ben buraya gusto için geldim.’ demiyor. Böyle benzeri acayip ayrımsız cemiyet. Bunu okumuşu dahi böyle cahili da böyle. Sonradan eş oturuyor, yer satıyor, karı satıyor. Türk olmayana. ‘Türk olmayana’ dediğim yurttaş. Bunun niye yapıyor? Kimse sesini çıkarmıyor. Hakeza tıpkı molekül olanaklı mi?”

Zaman Avrupa Birliği üyesi ülkelerde bile taşınmazlar satışının bu büyüklüğünde niteliksiz olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ortaylı, “Evinde oturamıyorsun, sülale alamıyorsun. Çokça azgın bire bir devlet oldu. Urfa’üstelik toprak alıyor. Böyle benzeri enayilik olur mu? Sen orayı sulamak üzere 2 zürriyet enflasyonda yaşamışsın. Keban Barajı, Atatürk Barajı yapacağım diyerek. Onlar beleş olmuyor. Enflasyonda yaşadık. ve buna curcunalı çıkarmıyorsun yani böyle bir ortamda tabii ki matbuat ilgilenmiyor hakeza olaylarla” dedi.