Niğdeli Besici: “10 Sunum Hayvanım Vardı 5’e İndirdim, Bakamıyorum. Eşim De Köyden Gitti, Asgari Ücretle Çalışıyor”

CHP Niğde Mebus Ömer Fethi Gürer’in dinlediği besici Erkan Kahraman, “Benim şu anda 10 modül hayvanım vardı, 5’e indirdim. Bakamıyoruz, kendim ürettiğim halde bunları, satın almadığım halde gene dahi yapamıyorum. Aldığımız paraya bakıyoruz, yaptığımız işe bakıyoruz. İnsanın bırakası geliyor. Eşim dahi gitti, minimal ücretle çalışıyor. Köy yaşamından gitti. Yapılacak kadar değil insanlar de mağdur. Şu an ayan cezaevinde yaşar kabil yaşıyoruz” dedi.

CHP Niğde Mebus Ömer Fethi Gürer, Niğde Hasaköy’de besicilerin sorunlarını dinledi. Girdi maliyetlerinin artmasıyla hayvancılığın eğlenme noktasına geldiğine dikkat çeken Gürer, şöyle konuştu:

“Samanda de eşit artışları devam ediyor. Hayvanlar için 50 kiloluk benzin yeminin torbası 400 teklik civarında satılıyor ve daima kıymet artışı dahi var. Bunun yanı sıra protein değeri sıfır, sadece dolgu namına hayvana sunulan saman tıpkısı yılda yüzde 100’e yakın zamlandı. Hayvan sayısına bakarak tüketimi artıyor. Yoncası, samanı, süt yemi daim arttığı devir de hayvancılık zorlaşıyor. Şayet zaten aynı hayvanın sahibi çiftçilik yapmıyorsa artık kırsalda hayvancılık bitme noktasına sağlık. Yer altı sularında birlikte çekilme var. Yani bu sene hayvancılık yapanın işi dahi yumruk. Kuraklığın etkisi içmece suyuna oluyor, sulama suyuna oluyor, hayvancılığa oluyor. Daha filhakika raftaki gıdanın fiyatına varıncaya kadar değer artışı seçkin kesimi etkiliyor. Kıygınlık yaratıyor. Bu anlamda bu sene saman ithal söylemek zorunda kalırsak şaşmayın, çünkü kusurlu tarım politikaları bu süreci yapıyor. Şehirde oturup fiyatlar üzerinden ahkam kesen bazen aydınlarımız filan var. Özünde gelseler münasebet sütün düştüğünü niçin etin fiyatının arttığını durumunda tayin etseler, bu samanı şayet geçen yıla göre yüzdelik 100’e büyüklüğünde fiyatı artıyorsa bu fiyatı tıpkısı bile bunun mugaddi yanı birlikte yok. Yalnızca dolgu, tıpkı üstelik bunun besleyici yemini verdiğin ant hayvana işte kalkar yoncayla ilgilendiren üstelik yemleme katayım dersen fiyatlar daha da katlıyor. Haricen görüldüğü gibi hayvancılık yalın kat aynı hareket değil. Cumartesi namevcut pazarı namevcut, tatili yok, bayramı namevcut, seyranı yok tıpkı birlikte girdi maliyetleri artınca, yenge da diyor kim, ‘ego şehre gidiyorum’ sürdürülebilir tıpkısı hisse senedi değil.”

Artan maliyetlerin hayvancılık yapılmasını zorlaştırdığını belirten besici Erkan Yiğit ise şunları söyledi:

“Şu anda saman 3,5-4 bin teklik arasında gidiyor. Güzeşte sene bin 500, bin 200 beyninde gidiyordu. Şu anda samana istek de arttı zira bu yıl kuraklıktan yoncanın dahi kilosu şu 7 bin teklik civarında, alıp da stoklayamadıysa hayvancılık yapamaz, şu şartlarda kurtarmaz. Bugün 10 liralık 25 kuruşa akarsu satıyoruz. Tıpkısı hayvanın günde tıpkı balya yonca yediğini düşünürsek aynı on kilogram bile saman yediğini düşünürsek yemi harici düşünün masraflarını. Benim şu anda 10 sunum hayvanım vardı, 5’e indirdim. Bakamıyoruz, kendim ürettiğim halde bunları, satın almadığım halde yeniden bile yapamıyorum. Saman, böyle giderse bu sene susuzluk olursa 10 liraya masraf herhalde.

“MÜLK KAZANMAM LAZIM Kİ SİGORTAMI YATIRAYIM”

Silaj yemleri üstelik vatandaş kişi tarlasında üretiyor. Üretmeyen satın alıyor. Onun üstelik şu anda kilosu 2 bin, 2 bin 500 liralık civarında, silajlık darı ekiyoruz. O de çokça değerli yani o üstelik meccani yetişmiyor. Patatesten aşkın maliyeti var. İnsanlar köyümüzü infirak etti. Bütün gitti asgari ücretle çalışmaya, insanlar diyor kim, ‘ayda 7-8 bin liralık gelirim olsun, tek olmazsa ne içtiğimi hangi yediğimi bileyim’ Gerçekten bu işlere girdiğim devir çıkılmaz tıpkısı hal aldı. Ne hesabını yapabiliyoruz hangi kitabını yapabiliyoruz. Aldığımız paraya bakıyoruz, yaptığımız işe bakıyoruz. İnsanın bırakası geliyor. Benim çocuklarım yapmıyor ego köyde bekâr kaldım. Eşim birlikte gitti, minimum ücretle çalışıyor. Karye yaşamından gitti. Yapılacak kadar değil insanlar da mağdur. Şu zaman küşade cezaevinde yaşar kabilinden yaşıyoruz. Bizim bire bir içtimai hayatımız namevcut, hoşur anca yani benim hayatım. Demet-Kırat doğrusu primleri almış başını gitmiş, 3 bin liralık olmuş sigortamı de yatıramıyorum. Ben mülk kazanmam lazım ki sigortamı yatırayım. Sunma azından bir tekaütlük önüm açılsın.”

Share: