Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da; ” Karadeniz’de keşfettiğimiz gazı, milli sistemimize bağlamak için aralıksız çalışıyoruz. İnşallah pazartesi günü bu konuda yeni müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Bire Bir şekilde Karadeniz gazını kullanıma sunduktan sonraları milletimize vereceğimiz kullanılmamış müjdeler olacak” açıklamasını yaptı.
Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’birlikte; Gürcükapı Kentsel Transformasyon Projesi, İspir- Rize İl Sınırı Yolu ve Çat Afet Konutları ile diğer projelerin şişman açılış törenine katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
“HAVALİMANI MI VARDI ERZURUM’DA?”
“20 yıldır seçme sözümü tutmuş, herhangi bir vaadimizi hesabına getirmiş benzeri kadroyuz. Bizde dolma bulunmayan. Bizde kök var. Im ve bakım siyaseti ile Erzurum’un de altyapı eksiklerini giderdik, türe ve hürriyet hayallerini gerçekleştirdik.
Erzurum’un kışı ve soğuğu angın kabil. Ama bizim bile ülkemizin dört bir yanını sarıp sarmaladığımız, doğal gaz hatlarımız var… Erzurum’un 20 ilçesinin 19’u natürel gazın rahatlığına ve ekonomikliğine kavuşuyor. Hoppadak Erzurum’üstelik yaptığımız gaz yatırımları, tahminî 4 bilyon lirayı geçiyor.
Karadeniz’üstelik keşfettiğimiz gazı, milli sistemimize bağlamak üzere muttasıl çalışıyoruz. İnşallah pazartesi günü bu konuda eskimemiş müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Aynı şekilde Karadeniz gazını kullanıma sunduktan sonraları milletimize vereceğimiz eskimemiş müjdeler olacak.
‘İlk Evim Kampanyası’ ile şehrimizde 2 bin 420 basamak daha düz yazı edecek, 17 bin 500 altyapısı amade arsa verecek, 250 bakir işyeri yapacağız. Erzurum’a bakir tıpkı ruz, hars ve yeşil aksı düz yazı ediyoruz. Cemi bu projenin tamamlanmasıyla buraya gelen hep Erzurum’un binlerce almanak tarihi ve uygarlık birikimini yaşayarak görecek. Erzurum tıpkı bambaşka ya. Erzurum değişiyor. Havalimanı mı vardı Erzurum’birlikte? Amma demincek var mı, var. Şu spor tesisleri, şita sporları, var mıydı? Amma demincek bunlar var mı?
Üniversitelerimizi ikiye çıkardık ve bir zamanda darülfünun şehri olduk. Bitmedi, üniversitenin birlikte aynı de artık Erzurum’u Karadeniz’e bağlıyoruz. Karadeniz’e Erzurum’u dünyaya açıyoruz, dünyaya.
“ERZURUM’U YER EFDAL KATMA DEĞERİ ÜRETEN ŞEHİRLERİMİZ ARASINDA İLK SIRALARA ÇIKARACAĞIZ”
Bölgenin potansiyelini hareketli şekilde kullanabilmesinin önündeki sunu iri engel olan Kafkasya’daki arbede ve gerilimleri birer birer çözüyoruz. Ülkemizin desteğiyle Karabağ’ı işgalden kurtaran Azerbaycanlı kardeşlerimizle bu bölgede yıpranmamış bir dönemin temellerini atıyoruz. Ermenistan’ın aklıselim ile davranarak sulh, düzenlilik, varlık istikametinde ara almasıyla işler daha dahi hızlanacaktır. Karadeniz’i Erzurum’a bağlayan tünel ve yollar, Akdeniz limanlarını Kafkasya ile bütünleştiren enfrastrüktür yatırımlarımız hep bu balaban fırsatı değerlendirebilmek içindi. Cumhuriyetin ilk haddizatında sanayide, ticarette, turizmde yıldızını parlatarak bunun melfuf değerinden yararlanma fail şehirlerimiz oldu. Erzurum’u da ‘Türkiye Yüzyılında’ yer faziletkâr ilişik değeri üreten şehirlerimiz beyninde evvel sıralara çıkaracağız. Erzurum’un bunun amacıyla gücü var, potansiyeli var, azmi da var, kararlılığı bile var. Tıpkı çağ geçmiş küllerinden baştan doğan bu şehrin önümüzdeki yüzyılda şahlanışının uğrunda kimesne duramayacak. Bunu sefaletin ve zulmün kol gezdiği bozuk Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar yapacak değil. Bunu yapacak olan gelişigüzel biri ayrı istikamete giden partilerin çıkardıkları toz bulutunda boğulan siyasiler on paralık değil. Türkiye’yi son 20 yılda bittabi yüzyıllık bire bir demokrasi ve kalkınma atılımına birlikte kavuşturduysak, Türkiye Yüzyılı’nı üstelik yeniden beraberce düz yazı edeceğiz.
Türkiye hangi ant ayrımsız aşama yapsa, bir akın içine girse önüne bütün engeller dizilmiş, tuzaklar kurulmuş. Cumhuriyetimizin önce yıllarında başlattığı sanayi atılımının önü böyle kesilmiştir. Merhum Menderes’in başlattığı demokrasi ve kalkınma atılımlarının önü böyle kesilmiştir. Rahmetlik Özal’ın yeniden canlandırdığı sürecin önü hakeza kesilmiştir. Bizim hükümetlerimiz döneminde birlikte vesayetle, terörle, darbeyle yüz kere önümüz kesilmek istenmişti. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle eksiksiz bu badireleri atlatarak ülkemizi bugünlere getirdik.
“SİYASET MEYDANI ASKER MEYDANIDIR”
Biz belediye başkanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığına kadar üstlendiğimiz görevlerde ülkemize ve milletimize hizmet ika konusundaki ayarımızı ortaya koyduk. Kardeşlerim, şimdi birileri çıkıntı bizimle im ve hizmet siyasetinde beceremedikleri rekabeti sömürme, dolma ve iftira üzerinden seçim yarışına isnat etmek istiyor. Bilcümle söylediğimiz gibi, politika meydanı er meydanıdır. Biz bu çıplak herkesle kapışmaya varız. Ama düz er meydanı olacak. Karşımıza çıkanlar dahi asker olacak, çeri. Er olacak kim bu kapışmadan ülkenin ve milletin hayrına neticeler doğsun. Siyasi müktesepleri darbecilere, vesayetçilere, içeride ve dışarıda arkası dalavereli odaklara dayanarak kudret yolu aramaktan ibaret olanlarla hakeza erkekçe benzeri konkur yapılamıyor.
Hatırlayın, 2007’de Cumhurbaşkanını bize seçtirmemek amacıyla ne dolaplar çevirdiler. Hatırlayın, 2013’te Gezi Olayları’ndan itibaren ülkeyi karıştırarak milleti birbirine düşürerek ne oyunlar oynadılar. 2016’birlikte 15 Orak Ayı gecesi milletten alamadıkları iktidarı, darbecilerden televizyon başında zahir heyecanla beklediler. Mösyö Kemal, Atatürk Hava Meydanı’ndan FETÖ’cülerin sayesinde tankların arasından geçerek nereye gitti? Belediye Başkanı’nın evine gitti. Orada kahvesini yudumladı. Biz nereden geldik? Olur, tığ de Atatürk Havalimanı’nda bizi muntazır on binlere geldik. On binlerle birlikte eksiksiz milletimize haykırdık. Demin önümüzdeki seçimler üzere kurulan fiskos masasında aylardır ne sinsi bulaşık pazarlıklar yaptılar. Amaç ne? Erdoğan’ı ve onun şahsında Topluluk İttifakı’nı yuvarlamak. Tamam, hesabına hangi koyacaklar? Muhtemelen değil. Haydi bunu başardılar. Gelince hangi yapacaklar? Söyledikleri bir tane molekül, bizim yaptıklarımızı yıkacaklar. Seçkin şeyi eskiye döndürecekler. Bunun için mikro dışına gidip ekonomiyi tefecilere doğrulama ika sözü verdiler. Yıldırı örgütlerinin uzantılarıyla masa altında ahali sıkışıp, güvenliği onlara doğrulama etme sözü verdiler. Sınırlarımızı taciz edenlerin ayaklarına kadar gidip, düzenlilik kazanımlarımızdan gerileme sözü verdiler. Toptan cenk baronlarına defans sanayiimizi çökertme sözü verdiler. Ülkemizin yükselen siyasal ve diplomatik gücüne ayn dikenlere geri çekilme yeniden içe kapanma sözü verdiler.
Değerli kardeşlerim, uzatmaya lüzum yok. Ki hangi istiyorsa, onu ödeme sözüyle Türkiye’nin 20 yılını tarihten silme taahhüdü karşılığında kuvvet istediler. Sizlerin bu muhteliflere 2023’te, halk atına binenin acele ineceğini göstereceğine ego içtenlikle inanıyorum. Budun siyasetinin hesabına casus siyasetçiliği yapılınca işte böyle oluyor. Gözü ve kalbi kişi ülkesine, öz milletine dönük olmayanların varacakları vadi özlük kendilerini yiyip bitirmektedir. Bizim önünde canımızı ortaya koyduğumuz ve icabında yine ortaya koymaktan çekinmeyeceğimiz başka vatanımız yok.
İşte, tığ bu yolda böyle yürüyoruz. Birileri kendilerine başka ülkelerde, ayrıksı topraklarda tıpkı gelecek manzara edebilir. Fırsatını bulduğunda kaçıp oralarda zat ülkelerine seçkin soy iftirayı atabilir, her cins saldırıyı yapabilir. Ama bu halkın, aha görüyorsunuz, helali süt emmiş hiçbir ferdi, tek evladı hangi rastgele yıldırı örgütü için hangi temas sapkın ideoloji amacıyla ne herhangi bir nefsi heves için ülkesini satmaz, milletine hainlik etmez.”
