Edirne’de 6 asırlık ecdat yadigarı sıcak bulunmayan oluyor

Edirne’üstelik 6 asırlık ecdat yadigarı hamam namevcut oluyor

Gazi Mihal Bey Hamamı definecilerin ve mızrap kullananların meskeni oldu

EDİRNE – Edirne’üstelik Osmanlı İmparatorluğu döneminde Padişah 2. Murad tarafından yaptırılan 6 asırlık Gazi Mihal Satış Hamamı, pahal tahribatlar yaşayarak esrar kullananların ve definecilerin meskeni haline geldi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun mimarlık eserlerinin bildirme güzelce örneklerinden tıpkı tanesi olan tarihi Gazi Mihal Komutan Hamamı çetin tahribatlar yaşıyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Gazi Mihal Rabıtalı Hamamı, 1400’lü yıllarda Edirne’bile Avrupa’ya açılan Kapıkule Sınır Kapısı güzergahında nesir edildi. Etkisiz halde terkedilen ve erbap çıkılmayan hamamın gün geçtikçe yavaş tahribatlar yaşayarak neredeyse batma noktasına geldiği görülüyor. Tarihi ısıdam, yön kullananların, definecilerin ve başıboş atların dahi uğrak noktası olmaya devam ediyor.

Ayrıca Türkiye genelinde sunu çok gezici karşılayan 3’üncü devlet olan Edirne’dahi Avrupa’ya açılan Kapıkule Çizik Kapısı önünde bulunan tarihi hamamın bakımsızlığı, ülkeye methal yapan yüzlerce gurbetçi ve turistin de dikkatini çekiyor.

“Öz haline terkedildi”

Trakya Üniversitesi Gökçe Yazın Fakültesi Danışma Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Açık Deniz Beksaç, ecdat yadigarı olan tarihi hamama ehil çıkılması gerektiğini tabir etti. Prof. Dr. Beksaç, “Tarihi hamamın Edirne’da hayatta kalık yeryüzü muhteşem eserlerden aynı tanesi olduğunu belirterek, “Ahali arasında Gazi Mihal Mir Hamamı kendisine birlikte tanıdık bu çatı buradaki cami ve köprülerle alay malay geniş bir külliyenin yapısı adına günümüze büyüklüğünde gelmiştir. Bu hamamın bulunduğu alanda alelhusus Osmanlı İmparatorluğunun Edirne’yi fethetmesi sonrası yeryüzü oylumlu iskân alanlarından birinin ortamında saha alıyor olmasıdır. Bu mıntıka özellikle 2. Murad döneminde çokça nazik önem kazanmıştır. Bu bina birçok Osmanlı İmparatorluğu döneminin eserleri beyninde ayakta artan fena hâlde aynı sıcak örneğidir. Metanetli haddinden fazla periyot süresince buranın doğrudan geçirilmesi, onarım edilmesi ve restorasyonunun yapılması yüz kere kez gündeme geldi ama bu çatı zat haline terkedildi. Bu yunak için henüz geçmiş bir nice proje elle makbuz. Nedense bunların çoğu sonuçlanmadan kaldı. Yakındaki camilerde bile adım adım tahribatlar başlamış ve buradaki sıcak bile kişi haline terkedilmiş. Camilerimiz ibadette belirgin olduğundan ufuk korunabiliyor ama hamamların maalesef elan sonraki süreçlerde kullanılamamaları sebebiyle bu şekilde zat haline terkediliyor. Çabucak burada değil başka hamamlarda da aynı durumu görebiliyoruz. Aslında bu yunak Osmanlı İmparatorluğu’nun yeryüzü pir mimarlık örneklerinde aynı tanesidir.

“Bu çatı adım adım yok olup gidiyor”

Tarihi hamamla ilgilendiren bir nice projenin düşünüldüğünü amma tek birinin yapılmadığına değinen Prof. Dr. Beksaç, “Bu hamamın bambaşka şekillerde kullanılmasına yönelik projeler yapıldı ama hiç biri hayatta geçirilmedi. Zaman görüldüğü için burası tinercilerin, definecilerin ve maden kullananların mekanı haline geldi. Burası iyesiz kaldı ve hangi efsus kim doğanın tahribatı birlikte acul tıpkı şekilde ilerlemekte, binayı kemirmekte bulunmayan etmektedir. Kubbelerde çökümeler duvarlarda ise aşınmalar var. Osmanlı İmparatorluğu’nun bildirme güzelce mimari hamam eserlerinden tıpkı tanesi olan bu çatı yavaş yavaş namevcut olup gidiyor. Buranın elle alınarak korunması evgin bir çözme aldı” diye konuştu.

1829 tarihinde Rusların Edirne’yi obstrüksiyon etmelerinden itibaren tamamen kapatılan tarihi sıcak, öz haline tecezzi edilerek günümüze kadar nısıf kalıntı halde bekliyor.

Share: