Van Demokrasi Platformu: “Akdamar Ayininde Kadem Bastı ve Tekne Ücreti Alınmamalıdır”

İSHAK KARA

Akdamar’dahi yılda benzeri yapılan ritüel amacıyla ayak bastı parasının alınmaması murat edildi.

Van Demokratlık Platformu üyeleri sabık hafta yapılan Akdamar ayini sonrasında izah yaptı. İnsan Hakları Derneği MYK Üyesi Hamdi Bayhan, amme gücünün kültürel değerleri güçlendirecek için projeler yapması ve İHD MYK üyesi Hamdi Bayhan şunları söyledi.

“Van STK’ları kendisine Ermeni halkının ayinini Van’üstelik adada yapmış olmalarını nadir olduğunu düşünüyoruz. Ayrımsız zamanda lüzumlu dinsel ister kültürel mekanların toplumla bundan sonra buluşturulması gerektiğini bunu yemeden içmeden tıpkı güne sadık olmaması gerektiğini bu bayrı toprakları hareketli ve varlıklı kılan şeyin bizlerin farklılıklarının olduğunu ve bu farklılıkların bizleri pekiştirdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle idarenin kamu gücünün bile bu değerleri mekanları kültürel değerleri güçlendirecek projeler programlar yapması gerektiğini düşünüyoruz. Zaman burası için şurası söyleyebilirim ki katılmak talip insanlar için ücretsiz olmalıydı. ve ayakbastı parasının olmadığını düşünüyorum. Bunu banal ticari mekanlar yerine uyumak gerekir. Tarihin topluma akilane aktarılması ve buluşturulması gerektiğini Ermeni halkının bu coğrafyada faal kadım tıpkı ahali olduğunu ve ayinin mamul olmasının nadir olduğunu bu haklarını savunduğumuzu ve desteklediğimizi afişe etmek istiyorum. Otoriter ve tekçi rejimin ideolojik adına ortaya koyduğu ayrımsız siyasettir. Tıpkı çokça yerde kiliseler tapınma yerleri fesih ediliyor. Ahır olarak kullanılıyor. Kısmen dulda altında görünse dahi bunun henüz kıpırdak korunması ve toplumla buluşturulması ve bilinçlendirilmesi kanaatindeyim.”

“HERKESİN EŞİT YARARLANMASI DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ”

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Van Temsilcisi Muhabbet Çiçek bile şöyle konuştu:

“İnsanlığın kuma mirası olan bu tür tarihi dokuların yahut ibadethanelerin korunması ve herkesin denk şekilde yararlanmasını temin etmek devletin yükümlülüğüdür.  Tarih ile topluluk bilincinin oluşturulmasının beraberinde devlette böyle tıpkı yaklaşım algının oluşturulması gerekiyor. Demokratik ahbaplık devletinde elhak Anayasaya ve uluslararası hukuk sözleşmelerle garanti altında münfail bu hakların uygulanmasının bir lütufmuş kabil sunulması kabul edilir benzeri ebat değildir. Aynı tiksinme ve ayrımcı araç maalesef  devletin en son makamlarında sonsuz kullanılır benzeri dil haline gelmiştir. Bizler herif hakları savunucuları ve STK’lar yerine bu bayrı toprakların kadim halklarından olan Ermeni halkının yanındayız. Muhtemelen tahdidat ve alçak kendisine bürokrasiye tabi tutularak insanların bu ibadetlerini yerine getiriyor olması kabul edilebilir aynı uzanım değildir. Ilmek ve vicdan özgürlüğü garanti altına alınmış haklardandır. Bu noktada da cesamet sorumluluğunu ve yükümlülüğünü adına lütfetmek zorundadır. Halkların kardeşliği ve barışa inanıyoruz ki olursa olsun gelişigüzel tür haklarını hesabına getirirken destek olmaya ve dayanışmaya devam edeceğiz.”



Share: