14 Son Teşrin Acun Diyabet Günü vesilesiyle hem diyabet hastası hem birlikte adaylarına mütenevvi önerilerde kâin Medicana International İstanbul Hastanesi Iç Salgı Bilimi Uzmanı Dr. Nujen Bozkurt, Türkiye’dahi şeker hastalığı görülme oranının değme geçen gün daha da arttığını belirterek ‘Beslenme ile şeker hastalığı beyninde birlikte doğrudan veriş vardır. Bu yüzden şekerden korunmak amacıyla istikrarlı ve metin tagaddi şekli önemlidir. Hastalarımıza; protein ve tel açısından varlıklı, sebze ağırlıklı tagaddi, karbonhidrat ve glisemik indeksi bağan şekilde beslenmelerini öneriyoruz’ dedi.
Medicana International İstanbul Hastanesi’nde 14 Teşrinisani Acun Diyabet Haset’ne hususi konferans düzenlendi. Herkesin akseptans edildiği konferansla diyabete olan bilincin artırılması hedeflenirken kişilerden alınan çağ ile içki şekeri ölçümleri yapıldı. Farkındalık yaratıldı. Beslenmenin diyabette heybetli olduğunu tamlayan Iç Salgı Bilimi Uzmanı Dr. Nujen Bozkurt, ‘Herhangi aynı besin türü tek yanlı tüketilmemelidir. Sıska baklagiller söz gelişi; yeşil yasmık, nohut, bilcümle vücut türleri, yeşil ve yoğun yeşil yapraklı sebzeler bunların bütünü tüketilmelidir. Ancak beyaz zehir aldatmak, düğü, makarna, simit, poğaça, gazlı meşrubat, kefaret bisküvi ve rejim galeta kabilinden yiyeceklerden ırak durulmalıdır. Bunlar şeker hastası amacıyla makul sıfır gıdalardır. Antrparantez özellikle ailesinde diyabet, obezite, gebelik, şekeri olanlar yani riziko faktörü olan kişiler, uyumlu aralıklarla afiyet kontrollerini yaptırmalıdır’ açıklamasını yaptı.
‘TİP 1 GENELDE ÇOCUKLARDA VE GAILESIZ ERİŞKİNLERDE GÖRÜLÜR’
Şeker hastalığının alelumum kendini su içmece, gaga kuruluğu, sık idrara balkon, çokça kemirmek kemirmek amma umu dışı kilogram yenilmek kabilinden bulgularla açığa çıktığını vurgulayan Dr. Bozkurt, ‘Ana belirtileri bunlardır. Ancak halsizlik, fütur gibi şikayetler birlikte ilinek tür. Diyabet, ‘çeşit 1 ve tip2 görünmek için ikiye ayrılır. Tip2 diyabette insülin ihtiyacı olamaz. Ancak ilerleyen dönemlerde insülin gerektirebilmektedir. Tip1 şeker hastalığı, genellikle çocuk ya birlikte zinde erişkinlerde görülebilmektedir. Kalem 2 şeker hastalığı dahi artık ati yaşlarda görülen ve obeziteyle çıktı ilişkisi olan şeker hastalığı formudur diyebiliriz. Bu iki diyabetin bile belirtileri aynıdır, değişmez’ dedi.
‘HER 3 KİŞİDEN 1’İ DİYABET’
Dr. Bozkurt, ‘Fakat nev 1 şeker hastalığı az buçuk elan hızlı başlangıçlıdır. Gücük ayrımsız sürede gelişir. Dolayısıyla gürpedek bire bir kilo kaybı, kas kaybı, katabolizma, munsap kuruluğu, su içmece sık idrara çıkma ile gücük bire bir sürede ortaya kazanç. Çeşit 2 şeker hastalığı az buçuk henüz sinsidir. Kiloyla artık ilişkilidir. Elan yavaş yavaş seyreder. Türlü 2 diyabet hastalarında hiçbir belirgi gelecek evrelere gelinceye büyüklüğünde ayırt edilmeyebilir. Kamu dünyayla paralel kendisine ülkemizde dahi şeker hastalığı sıklığında haddinden fazla kilitsiz küreksiz bir artış var. Andıran zamanda yapılan çalışmalarda kâhil popülasyonunda tanılama konmuş yahut konmamış marazlı yüzdesi yaklaşık yüzde 30. Kâhil çağındaki 3-4 kişiden biri diyabet. Üste az buçuk henüz açık takanak olursak bilinmeyen şeker, şeker hastalığı öncesi dönemi üstelik kapsarsak neredeyse seçme 3 kişiden birinde bu bozukluğu saptamak mümkün’ şeklinde konuştu.
‘KONTROL EDİLMEZSE AZA KAYBINA BİLE SEBEP OLABİLİR’
Genellikle soy 2 diyabetin elan yoğun görüldüğünü tamlayan Dr. Bozkurt şunları söyledi:
‘Hastaların yüzdelik 90-95’inde kalem 2 diyabeti görülüyor. Soy 2’nin yeryüzü büyük nedeni ise obezitedir. Ama elbette altında kalıtım bilimi faktörler üstelik vardır. Diyabet, 10 yılda 2,5 intaç arttı Türkiye’üstelik. Yüzdelik 14’lerden, yüzde 33’lere yükselmiş. Bunun esas nedenlerinden biri de sınai beslenmedir. Görüntülük karşısında geçirilen zamanın spor yaparak geçirilen zamandan fazla olması, hareketsizlik, cansızlık, kilogram alımı bunların arz başında gelen tabiatıyla faktörler. Bala yaşlarda da artık obeziteyi henüz yoğun görmeye başladık. Çocukluk çağı obezitesi da şeker hastalığı amacıyla cesim ayrımsız risk faktörü. Diyabet ayrıntılı dönemde göz arkasında kanamalara, henüz ati boyutlarda görme kayıplarına büyüklüğünde gidebilir. Bunun haricinde böbrek zedelenmeleri, böbrek damarlarında hasarlar, böbrek yetmezliği, süreğen böbrek yetmezliği, ayakta iyileşmeyen koyu yaralara sebep mümkün. Aza kaybına büyüklüğünde hareket ilerleyebilir.’
‘İNSÜLİN DAĞ BİR TEDAVİ YÖNTEMİ DEĞİLDİR’
Tedavi yöntemlerinde de değinen Dr. Bozkurt, ‘Diyabeti ilaçlarla veya insülinle otama edebiliriz. Burada hastanın ihtiyacını tespit etmek majör. ‘Hastanın özlük insülin rezervleri ehliyetli mi, vücudu kendi insülinini üretebiliyor mu, bu hastalar ilaçla tedavi edilebilir mi’ üzere sorular şanlı. Çünkü ilaçlar insülin salınımını ayarlar, arttırır, dengeler. Ama hastanın özlük insülin üreten hücrelerinde kaybolma varsa insülin düşmüşse o antlaşma bittabi tedaviye ilişkin insülin tavlandırmak gerekir. Bu, dağ ayrımsız tedavi şekli değildir? diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘KONFERANSLA FARKINDALIĞIMIZ ARTTI’
Hastaneye konferansı itaat etmek için gelen 16 yaşındaki topçu Aziz Öztürk ise ‘Diyabet, günümüzün en nazik hastalıklarından biridir. Benim yaşlarımda üstelik görülebiliyor. Bu giderek nazik mesail oluşturuyor. Bunun üzere arkadaşlarıma, insanlara beslenmelerine ilgi etmelerini söyleyebilirim. Bu konferansla iri farkındalık oluşturuldu. Buraya gelirken şeker hastalığı üzerine belki hiçbir öz bilmiyorduk. Belki bazılarınızın bilgisi azdı. Burada bilgilerimizi yenilemiş olduk. Ben genellikle metin beslenmeye ve lezzetli gıdalar tüketmemeye dikkat gösteriyorum. Ailemde üstelik diyabet hastası kimesne namevcut. Ailece beslenmemize dikkat ediyoruz. Herkesin de etmesini kaynak ediyorum’ dedi.
