Şita kuraklığı Kızılırmak Deltası üzere risk oluşturuyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ekincilik Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Çipo, “Kızılırmak Deltası’nda yeryüzü şişman endişemiz, yukarıdan gelecek akarsu seviyesinin azalmasına sadık namına bahir suyu girişiyle tuzlanma. Bu şita kuraklığında sunma haddinden fazla korktuğumuz, arz iri tehlikelerden bir tanesi.” dedi.

Demir, AA muhabirine, Türkiye’nin sonuç aylarda, global iklim değişikliğinin üstelik etkisiyle kuraklıkla yüz yüze olduğunu söyledi.

Son üç, dört aydır Türkiye’nin, şita kuraklığının zeminini oluşturan sonbaharı yağışsız geçirdiğini anlatan Çıpa, bağ bozumu ve kış aylarında beklenen yağışların alınamadığını vurguladı.

Bunun hem kayran şeş suyunun hem üstelik mevcut kaynaklarının beslenmesi açısından aheste riziko oluşturmaya başladığını vurgulayan Çipo, “Tabii hakeza devam ederse önümüzdeki eyyam bizi endişelendiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Böyle bire bir kuraklık yaşaması Karadeniz’bile daha balaban risk oluşturmaya başlıyor”

Karadeniz’bile suyun dağlardan denizlere aracısız indiğini, akarsu depolamasının olmadığını aktaran Çipo, şöyle devam etti:

“Karadeniz’bile, Samsun ve ovalar haricinde, sair bölgelerde akarsu kaynakları mübarek gözükmesine rağmen çokça boğuk çünkü düzlük altı suyu depolaması çokça fazla bulunmayan. O nedenle Karadeniz Bölgesi’nin daim yağış alması bizim için majör. Hakeza aynı yağışsızlık yaşanması Karadeniz’birlikte henüz iri riziko oluşturmaya başlıyor.”

“Kayran şeş suyu seviyesinde ağırbaşlı çekilmeler başladı

Samsun’un Çarşamba ve Bafra Ovası kabilinden Türkiye’nin bildirme heybetli ovalarından ikisine topluluk olduğunu kaydeden Demir, şehrin Kızılırmak Deltası, Ladik Gölü gibi sulak alanlarla üstelik öne çıktığını belirtti.

Kış kuraklığının, UNESCO Acun Mirası Arızi Listesi’ndeki Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti amacıyla risk oluşturduğuna dikkat çeken Demir, şunları kaydetti:

“Türkiye’dahi güneyden başlayıp kuzeye doğru mevrut bu istinas ve yağışsızlık etkisi Karadeniz’bile son yıllarda kendisini henüz hareketli gösteriyor. Türkiye’nin sulak alanlarının koca benzeri kısmı Samsun sınırlarında. Kızılırmak Deltası, Ladik Gölü…Kızılırmak Deltası ve Ladik Gölü’nü ilkgüz, ilk teşrin yağışları benzeri miktar kurtardı. Düz şeş suyu seviyesinde korkulu çekilmeler başladı. Böyle bitmeme ederse susuzluk sulak alanlarımızın tagaddi kaynağını engelleyecek. Özellikle Kızılırmak Deltası’nda sunma nazik endişemiz, tepeden gelecek akarsu seviyesinin azalmasına kapalı yerine bahir suyu girişiyle tuzlanma. Bu kış kuraklığında yeryüzü çok korktuğumuz bildirme büyük tehlikelerden aynı tanesi. O nedenle gücük ay mart aylarında bu bölgede hem baran, hem kar yağışı alabilirsek bu riziko minimize edilebilir. Ama şu görülüyor kim yaşadığımız şu proses önümüzdeki günlerde bizim ağır hazırlık almamızı gerektiriyor.”

Prof. Dr. Çipo, önümüzdeki ayrımsız, iki kamer içinde tam oranda yağış alınmazsa akarsu kaynaklarında ciddi risk oluşacağını bunun tarımı dahi hırçın etkileyeceğini sözlerine ekledi.

Share: