Prof. Dr. Özatik: “Domuzdan insana kalp nakli rutine girince birçok pestil felah bulabilecek”

Türk His ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şanlı Özatik:

“Bu haberle çokça heyecanlandık, gelecekte iri bire bir umut kendisine görüyoruz, rutine girdiğinde birçok hastamıza felah sağlayabilecek”

“2022 yılının önceki 10 ayında Türkiye’bile bin 266 sayı akıl ölümü belirleme edildi, bunların hangi yazık kim 222’sinin organı bağışlandı”

Türk Duygu ve Soy Cerrahisi Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kürşat Bozkurt:

“Kongrede kalpten başlayarak damar cerrahisine büyüklüğünde mukavim çokça yenilikleri konuşuyoruz”

Domuzdan insana ilk his naklini işleyen Maryland Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Muhammad Mohiuddin:

“Donör olan canlının içre insana dokuncalı olabilecek bilcümle genler çıkarılıyor, ayıklanıyor ve insana akıllıca genler ekleniyor”

“Üzerinde henüz dahi çalışıldığı takdirde insanlara organ bulabilmek için koskocaman mütenavip ayrımsız soy çıkabilecektir, bir iki yıl kadar süre geçebilir amma ümitli olduğumuzu söyleyebilirim”

“Pahalı ayrımsız deney, hastaneye 1.5 milyon dolarlık maliyeti vardı”

ANTALYA Türk Kalp ve Yaradılış Cerrahisi Derneği Umumi Heyet Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yüce Özatik, 2022 yılının geçmiş aylarında ESIR’üstelik domuzdan insana ihtisas nakli yapılmasının kendilerini kovid aşısının bulunması büyüklüğünde heyecanlandırdığını belirterek, “Gelecekte biz bunu iri aynı rüya olarak görüyoruz, rutine girdiğinde birçok hastamıza iflah sağlayabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Türk His ve Soy Cerrahisi Derneği 17. Ulusal Kongresi, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi. 3 bin 300’ün üstünde doktor, abla ve perfüzyonistin katılımı ile planlı kongrede, 14 ayrı salonda, 208 ayrı celse, 386 sözel bildiri ve 276 e-poster kayran aldı. Kongrede, ihtisas ve huy cerrahisindeki haddinden fazla majör ve ilişki çeken konuların yanında, olgular eşliğinde yoğun karşılaşılan problemlere ve hastalıklara yaklaşım ile birlikte tıptaki yeni gelişmeler gözden geçirilirken, dünyadaki duygu ve damar cerrahisindeki son gelişmeler, programın esas başlıklarını oluşturdu.

Kurultay bünyesinde planlı toplantıda konuşan Türk Ihtisas ve Soy Cerrahisi Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kürşat Bozkurt, kovid döneminde yapılan dijital toplantının peşi sıra, bozuk günlerdeki kadar kırıcı katılımlı ilmî değeri faziletkâr toplantıları bire bir henüz yapamayacaklarını düşündüklerini söyledi. Fakat beklediklerinin kül aksine 17. Türk Önsezi ve Soy Cerrahisi Derneği Kongresi’ni Türkiye’nin sunma şişman katılımlı tıp kongresi namına gerçekleştirdiklerini tabir eden Bozkurt, “3 bin 300’e andıran katılımcıyla 14 salonda kongremizi yapıyoruz. Bu kongrede genel kendisine tıptaki bilcümle yenilikleri konuşuyoruz. Kalpten başlayarak soy cerrahisine kadar mukavim haddinden fazla yenilikleri konuşuyoruz. Kongremizin genişlik altın konuğu ÇAKER’den gelen Prof. Dr. Muhammad M. Mohiuddın’di. Kendisi bize sunumlarla deneyimlerini aktardı” dedi.

Türk Duygu ve Damar Cerrahisi Derneği ve Kongre Genel Sekreteri Doç. Dr. Misyon Yürekten, 4 sene sonraları baştan aynı araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, gündemlerinin haddinden fazla değişmediğini, temelde tıpkısı konuların tartışılmaya devam ettiğini anlatım etti.

“Aza bağışında tıpkısı duyarlık namevcut”

Türk His ve Damar Cerrahisi Derneği Umumi Heyet Üyesi Prof. Dr. Mehmet Mualla Özatik, kongrenin temel konularından birinin ruh nakli ve buna yönelik alternatifler olduğuna dikkati çekti. Kovid dönemi gelişigüzel süreci etkilediği gibi doktorların hastalara sunduğu hizmeti da etkilediğini ifade eden Özatik, “His hastalıkları ana namına acil ve önceliği olan hastalıklardır. Tıpkı mızıka rutin ameliyatlarımızı yürütebildik ama benzeri pestil grubu var kim onlar konusunda bunaltıcı ayrımsız şekilde nevmit kaldık. Onlar his yetmezliği hastalarıdır. İleri rütbe his yetmezliği hastalarının en gelişigüzel tedavi yöntemi ihtisas nakli ameliyatıdır. Kalp nakli ameliyatlarında tığ ne efsus kim karın ölümü gerçekleşmiş vericiye ihtiyaç duyuyoruz. Kovid döneminde umumi namına donör üstüne kısıtlanmış sayıda donör ile bu ameliyatları gerçekleştiriyorduk. Almanak 85-90 civarında hastamıza vericiden aldığımız kalpleri naklederek felah verebiliyorduk. Kovid döneminde bu benzer 15-20’ye büyüklüğünde indi. Verici sayısında gösterişli azalma oldu. Türk toplumu yardım üzerine çok alıngan. Görüngü organ bağışına geldiği antlaşma tıpkısı hassasiyeti göremiyoruz” diye konuştu.

“Heyecanlandık”

2022 yılının önce 10 ayında Türkiye’dahi bin 266 skor us ölümünün tayin edildiğini aktaran Özatik, “Bunların ne eyvah ki bin 44’ünün ailesi aza bağışında bulunamadı. Fakat 222’sinin organı bağışlandı. Tıbbi nedenlerle biz elhak yüzdelik 10 veya 15’ini kullanabiliyoruz. Fakat 15-20 hastaya çözüm üretebilmişiz. Ülkemizde çok encam düzeyde dünyayla rekabet edecek hastanelerimiz var. Bakım veren hekimlerimiz, ekiplerimiz var. Afiyet Bakanlığı tarafından yegâne doğrudan hesaplı akıbet paye hakkaniyetli, adil, elden tıbbi önceliği önceleyen tıpkı sistemimiz var. Ama bizim arz balaban ihtiyacımız uzuv vericisidir. Bu süreçte 2022 yılının ilk aylarında BENDE’de domuzdan insana ruh nakli, ruh yetmezliği ile uğraşan hekimleri biz kovid aşısının bulunması kadar heyecanlandırdı. Hastalarımızla mıhsıçtı bağlantı kuruyoruz, o çaresizliği görüyoruz. Hekimiz çözüm elde etmek istiyoruz. Bu haberle çokça heyecanlandık. Gelecekte tığ bunu nazik aynı umut namına görüyoruz. Rutine girdiğinde birçok hastamıza iflah sağlayabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye bu yolda olacaktır”

Kongre Aranjman Yerleşmiş Üyesi Prof. Dr. Ümit Kervan, bir bambaşka canlıdan ayrıksı benzeri canlıya organ nakli yapılmasına xenotransplantasyon adı verildiğini söyledi. Bu yılın başında MEMLUK’dahi Mohiuddin vasıtasıyla dünyada ilk kez domuzdan insana kalp nakli (xenotransplantasyon) yapıldığını aktaran Kervan, “Kısaca 30 yıldır bu işle uğraşıyor. Daha önceki domuzdan şempanze ve babunlara yaptığı nakiller başarıyla sonuçlanınca ABD’birlikte bu konuda domuzdan insana nakil yapılabilmesi amacıyla izin almıştır. Kudretli aktarım gerçekleştirdiler. 100’ün üzerinde çalışmaları var. Ekibinin dünyada sunu tafsilatlı benzeri canlıdan ayrıksı aynı canlıya yapılan önsezi nakliyle işlek serisi var. Bu konudaki tecrübeleri haddinden fazla çok. Topluluk kendisine iletişime geçtiğimizde Türkiye’ye gelmekten ve tecrübelerini aktarmaktan kıvançlı olacağını iletti. Temas defasında evire çevire öğüt anlattı. Kongre aralarında tecrübelerini arkadaşlarımızla paylaştı. İleri yıllarda Türkiye’nin da bu yolda olacağına inanıyoruz” diye niteleyerek konuştu.

“İnsana dokuncalı bilcümle genler çıkarılıyor”

Maryland Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Muhammad Mohiuddin, herkesin ihtiyacını karşılayacak büyüklüğünde ayrımsız organı nakil edebilecek tıpkı durumda olmadıklarını söyledi. Çabucak duygu üzere değil ayrıksı organların nakli amacıyla bekleme listesinde bulunan hastaların nakil gerçekleşmeden listede hayatını kaybedebileceğini anlatım eden Mohiuddin, “Organ bulunamaması zımnında neredeyse herhangi bir 8 dakikada bir hastayı bu şekilde kaybediyoruz. Değişik almaşık yollar var, yapay kalp, mekanik cihazlar bunlardan bire bir tanesidir. His yetiştirme bunlardan biri. Biz buna arttırma ayrımsız almaşık yöntem düşündük ve koca dışı organizmalardan alınabilen kalbin kullanılması şekliydi. Domuzdan elde edilen kalbin kullanılması son alternatif çözümdü. Burada kalbi olduğu gibi kullanmıyoruz benzeri mızıka genetik tadilat yapıyoruz. Verici olan canlının içindeki insana dokuncalı olabilecek hep genler çıkarılıyor, ayıklanıyor ve insana makul genler ekleniyor. Olduğu kabilinden orijinal haliyle hınzır organı yıpranmamış modifiye edilmiş tıpkı aza kullanılmış oluyor. İnsan vücudu aracılığıyla kabul edilebilir tıpkısı örgen elde edilmiş oluyor. Bu şekilde evvel organ nakli gerçekleştirildi. Aslında yıllardır yaptığımız tıpkı nakil işlemiydi bu. Domuzdan gerekli kalıtım bilimi değişiklikler yapılarak babunlara çok sayıda nakil işlemi gerçekleştirdik. Fakat domuzdan insana önce nakli gerçekleştirdik. Azrail olan insan haddinden fazla tutkun durumdaydı, artık kayırıcı kalbi akseptans olmuyordu. Uygulamayla ilgili kalburüstü veriler varsa görgül tıpkısı işlemle evet birlikte ilaca müsaade verebiliyorlar. Tığ bile bundan istifade ettik” dedi.

“1-2 yıl geçebilir amma ümitliyiz”

Domuzdan insana duygu naklinin 7 Karı tarihinde gerçekleştiğini hatırlatan Mohiuddin, “İlgili idarelerin izniyle akım ettik, insana önceki nakli yaptık. İnsandan alınan kalple aktarım yapılamayacak tıpkısı hastaya bu nakli yaptık. Yaptığımız nakil olmasaydı hastanın ömründe tıpkısı sürme olmayacaktı. Bu durumu açıklayarak hastandan izni aldık, ayrımsız zamanda ilişkin ruhsatlandırma kurumuna müracaat yaptık, ait izni aldık. Bu izni alabilmek amacıyla efsanevi deneylerinden elde ettiğimiz sonuçları gösterdik. Bu çözümün uygulanabilir aynı çözüm olduğu noktasında ilgilendiren idareyi kandırma ettik. Fiyatlı bire bir deney 1.5 milyon dolarlık maliyeti vardı hastaneye. 7 Ocak’ta operasyonu gerçekleştirdik. Naklin ardından ilk 50 ahit iyi gitti züğürt amacıyla makul enfeksiyon ve bire bir bando hastalıklarla karşılaştık. Buda filhakika hastanın durumunun vurgun düşmesinden kaynaklanıyordu. İlk 50 günde çözümün ferah çalıştığını söyleyebiliriz. 50. günün peşi sıra kalpte aynı topluluk işlev kayıpları başladı. 10 bölüm süresince muhtelif istirdat çabalarında bulunduk. 10 ahit sürenin ardından kalbin fonksiyonunda aynı iyileşme olamayacağını anladık. Hastanın ailesine bile danıştık, prosedürü durdurmamızı söylediler ve işlemi durdurduk. Sökel nakili arkasından 60 zaman hayatta kaldı. Bu kadar şişman çaplı tıpkı organ aktarımı amacıyla şu esas büyüklüğünde elde edilmiş en etraflı salim kalım değerini yakaladığımızı söyleyebiliriz. Nazik benzeri başarıdır bu, üzerinde henüz de çalışılacaktır. Üstünde elan dahi çalışıldığı takdirde insanlara örgen bulabilmek üzere makro alternatif bire bir temel çıkabilecektir. birkaç sene büyüklüğünde süre geçebilir amma ümitli olduğumuzu söyleyebilirim” açıklamasında bulundu.

“İyi tıpkısı hastayla, daha gür serencam alabiliriz”

Nakil yapılan hastanın vücudunun tutkun düşmesinin süreçte sıfır olunmasının genişlik yüce nedenlerinden biri olduğuna değinen Mohiuddin, “Hastanın muafiyet sistemini baskılayıcı kullandığımız ilaçları aktarım sonrasında bazılarını, kullanılması gerekenleri abanmak zorunda kaldık. Sayrı elhak zayıftı ve bunları kaldıramayacaktı. Hastanın enfeksiyona yakalanmasına ve kalbin durumunun kötüleşmesine etken olabilir. Hayvan deneylerinden metin çokça husus öğrendik. Bunlar herif çalışmalarına mum tutuyorlar. Tayin ettiğimiz biraz faktör var aslında. Bir ahir denememizde, acı sonuçlara sefer açtığını düşündüğümüz işlemleri tekrarlamamaya, bazılarında uymazlık yapmaya çalışacağız. Bu hastamız büyüklüğünde vurgun düşmüş değil, az buçuk elan durumu ongun ayrımsız hastayla ayrımsız dahaki sefere nakli yapmayı istiyoruz. Henüz gani benzeri hastayla liyakatli olacağımızı düşünüyoruz” dedi.

“1-2 yıl içre daha aşkın aktarım görülecek”

“5-10 sene içre hayvandan insana nakil elan rutin bir ayla gelebilir mi” şeklindeki soruya ise Mohiuddin, “Umudumuz bu şekilde ayrıca sizin verdiğiniz zaman zarfından henüz er olabilme ihtimali da var. Hastalardan ve yakınlarından mesajlar alıyorum. Kendilerinin nakil amacıyla gönüllü olduğunu bildiriyorlar. Üstümüzde bire bir bastırık var. Hayvan deneyleri bu gereklilikleri karşılayabilme hesabına yapıldı. Imdi uygulamanın daha birlikte cevvaliyet kazanacağını düşünüyorum. Ayrımsız ila iki sene ortamında henüz çok nakil göreceksiniz” yanıtını verdi.

“Domuz henüz bodur sürede büyüyor”

Mohiuddin, hastalık tıpkı apayrı hayvanın değil dahi domuzun kalbinin kullanılmasını ise şöyle açıkladı: “Babun, şempanze kabil hayvan bilimi insana mail ama ayrımsız babunun yetişkinin boyutlarına ulaşması 20 yıl sürüyor. Muhtelif hastalıkların dahi sirayet riski var. Sair faktör de üreme süresinin ayrıntılı olması. Doğan aynı yavrunun nema süresi 20 yılı bulabiliyor. Buna cebin domuzlar bir seferde 10 bala ve tıpkı yıl içinde yetişebiliyorlar. Örneğin alıcımız bir yaşındaki hayvandan alınan kalbi kullandı. 20 yıl ve 1 sene kabilinden benzeri ayırt var arada. Hınzır genomu bol biliniyor. İnsana zarar verecek genleri ayıklayabiliyoruz.”

“Rutine dönüşürse maliyeti düşecektir”

İlk uygulamada maliyetin haddinden fazla efdal olduğuna değinen Mohiuddin, “Rutine dönüşürse maliyeti bile düşecektir. İnsandan insana aktarım maliyeti seviyesinde kalacaktır. BENDE için orada sigorta şirketlerini bunu sigorta kapsamına almak için kandırma ağırlık oluyor. Yetiştirilen bire bir domuz farklı ayrımlı alıcılara organ sağlıyor olacak. Bu prosedür rutin hale geldiği zaman başka ülkelerde da uygulanıyor olacak. Türkiye’nin aktarım üstüne zihayat bire bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Türkiye ile işbirliği süresince bulunmaktan mutluyuz. Türkiye’bile bu alanda gerekli ilerlemenin sağlanması için çalışmalarımız devam edeceğiz” ifadelerine meydan verdi.

“Dini açıdan konuşuldu”

Domuzdan naklin elden Müslümanlar değil, Museviler aracılığıyla da yakından strateji edildiğini anlatım fail Mohiuddin, “Hem Musevi hem Dindar derneklerden bana haddinden fazla danışıldı. ve örgen naklini düşündüğümüzde bu anlamda konuyu konuşmak üzere akide önderleri yoluyla çağırma edildik, görüşmelerde bulunduk. Ortaya sâdır bire bir uzlaşma var, iki büyük faktör; bunlardan biri yapılanın eş hayatı açısından sakıncasız olmalı, ikincisi yapılan iş eş hayatına engel vermemelidir. Bu iki kritere bakıyor inanç önderleri. Zinde tıpkı kişiye bunu benzeri yeğleme olarak sunsanız ihtimal ‘hayır’ diyebilir. Ama alternatifi kalmayan, serencam aynı hal şansı karşısına çıkan kişiye ise sorulduğunda ego buna ‘hayır’ diyeceğini sanmıyorum, kabul edecektir. Biricik benzeri kurumun tamamıyla temas şeyiyle karşılayabileceği icraat değil. Maliyeti faaliyet oluyor sıfırdan girmek gerekirdi, koyun ve ineklerde deneyecek olsak. Bunun dahi maliyeti 2 bilyon doları bulacaktır. Yapılan umum icraat düz geriye gitmiş olacaktı, bu açığı bile kapatmamız gerekirdi. Hınzır çalışılmış bir hayvan, genetiği biliniyor. Bu bilgiye sahibiz haddinden fazla hızı üreyebilen tıpkı çokça avantajlar sunuyor” değerlendirmelerinde bulundu.