Prof. Dr. Büyük Osman Karababa: Rusya’da Olduğu Kadar Türkiye’de de Vekillik, Sanayiden Kaynaklı Gelgel Kirliliğini Köstek Olmak İçin Yeterli Düzeyde Denetim…

Akman Çekicilik Hakkı Platformu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Rusya’nın Lipetsk kentindeki hava kirliliğine karşı açılan davada Rusya’yı suçlu bularak davacılara ödence ödemeye mahkum etmesine ilişik yazılmış izah yaptı. Açıklamada, ahali sağlığı uzmanı Prof. Ulu Osman Karababa’nın değerlendirmesine üstelik yer verildi. Karababa, “Rusya’dahi olduğu kadar Türkiye’dahi dahi Yer, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayiden kaynaklı çekicilik kirliliğini geciktirmek için yeterli düzeyde izleme, teftiş yapmıyor; sanayiye caydırıcı yaptırım uygulamıyor. Bakanlığın hava kalitesi takip ağı kebir ölçüde güçlükle; zıkkım raporlama sisteminde zaman zaman kusurlu, eksik veriler paylaşılıyor. Halen ocaklık gazı arıtma tesislerini tamamlamamış kömürlü ısıl santrallerin kasaba izni olmaksızın çalıştırılmasına cevaz veriliyor” dedi.

Saf Albeni Hakkı Platformu, bugün yaptığı yazılmış açıklamada, AİHM’in Rusya’nın Lipetsk kentindeki albeni kirliliğine alın açılan davada Rusya’yı başı yerde bularak davacılara ödence ödemeye mahkum etmesi değerlendirildi. Eksper görüşlerine da vadi sunulan izah şöyle:

“AİHM, acun genelinde milyonlarca insanın er ölümüne ve yaşamsal esenlik sorunlarına misil açan çekicilik kirliliği ile ilgilendiren koca tıpkı karara imza attı.  Rusya’nın bati sanayi kentlerinden olan Lipetsk’te mufassal yıllardır gelgel kirliliğine maruz mütezayit benzeri kol adam, şehirde 1900’lerin başından beri işletmede olan ve sayıları giderek mütezayit demir-polat, makine ve kimya fabrikalarının yarattığı hava kirliliği nedeniyle Acımasız devletini sorun etmişti. Davacı Pavlov ve arkadaşları, Rus mahkemelerinin devletin kirliliğe cebin bazen önlemleri aldığına dayalı kanıtlara binaen reddettiği davayı, 2009 yılında AİHM’e taşımıştı. AİHM, nihayet geçtiğimiz ekim ayında davacılar lehine değişmeyen verdi.

Mahkeme, Zalim devletini, kentteki sanayiden kaynaklı albeni kirliliği ile mücadelede yeterli özeni göstermediği ve davacıların dimdik aynı yakınlarda hayat haklarını gerektiği kabil gözetmediği amacıyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘özel birey ve aileye çekinmek’ hakkını güvence altına düz 8. maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile davacılara ödence ödemeye mahkum etti.

İSMAİL HAKKI ATAL: BU KARARLA AĞIR SANAYİ TESİSLERİ ÇEVRESİNDE AKTIF İNSANLAR, SAĞLIK RİSKLERİ NEDENİYLE SAV AÇABİLECEKLER

Mekân avukatı İsmail Hakkı Atal, kararı şöyle yorumladı:

‘AİHM’nin bu kararına bakarak, fabrikalar ve ısıl santrallere mümasil süregelmek üstelik ülkü açabilmek için yeterli önkoşul haline geldi. Bu kararla imdi ağır sanayi tesisleri çevresinde kivrak insanlar, sökel olmasalar da gelecekteki esenlik riskleri dolayısıyla sav açabilecekler.’

AİHM’in kararları, AİHS’ye canip uzuv devletler amacıyla hem öz millî mahkemelerinin kararlarının hem bile anayasalarının üstünde bağlayıcılığa topluluk. Ayrıca AİHM kararları, sair canip devletlerden yapılacak bütün ayrıksı başvurular için misal olma özelliği taşıyor.

ALİ OSMAN KARABABA: DİLOVASI’NDA KANSERDEN AHIRET YOLCULUĞU ORANLARININ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜÇ KATI OLDUĞUNU İSPATLANDI

Davanın Türkiye üzere bile kocaman benzeri benzeri olduğunu tamlayan Temiz Albeni Hakkı Platformu’ndan el sağlığı uzmanı Prof. Şanlı Osman Karababa, şöyle dedi:

‘Bilimsel çalışmalar, çekicilik kirliliğinin patadak çağa ölümlerine, çocuklarda zihnî ve bedenî gelişim bozukluklarına, çocuk ve yetişkinlerde çokça vahim teneffüs ve önsezi-damar hastalıklarına öğün açtığını gösteriyor. Türkiye’den üstelik hava kirliliğini kanser ve erken ölümlerle ilişkilendiren bilimsel icraat var. Örneğin Prof. Dr. Hamzaoğlu ve arkadaşları, korkulu sanayinin ve albeni kirliliğinin ağırbaşlı olduğu Dilovası’nda (Kocaeli) kanserden ahiret yolculuğu oranlarının Türkiye ortalamasının üç cani olduğunu ispatladı. Analog şekilde 40 yıldır ısıl santralle hareketli Yatağan’de devlet hastanesi kayıtlarına dayanarak düzentileme yürüteç Prof. Dr. Güre ve arkadaşları, Yatağan’birlikte bu oranın iki kattan fazla olduğunu belirleme etti. Sanayiden kaynaklı çekicilik kirliliği ile ölümcül hastalıklar arasındaki ilişki bilimsel yerine kesin biçimde ortadadır.’

‘Türkiye’bile bile on yıllardır süren bire bir saf hava hakkı mücadelesi geçmişi var. Konuyla ilgilendiren yüz binin üzerinde imzacısı olan ‘Temiz Gelgel Haktır’ (change.org/TemizHavaHaktir) kampanyası üstelik 3 yıldır, havayı kirleten termik santrallerin kapatılması talebiyle devam ediyor’ diyen Prof. Dr. Karababa, herkesi kampanyaya bindi olmaya çağırdı.

Dünya Afiyet Örgütü’ne göre, Türkiye’üstelik albeni kirliliği yüzünden değme yıl 37 bin erken ölüm yaşanıyor. Bu erken ölümler, katışık milli hasılanın yüzde 6’sı oranında konuşu kayba posta açıyor.

Geçtiğimiz orak ayı ayında dosdoğru benzeri çevrede kişi hakkının Mürekkep Milletler eliyle ‘evrensel herif hakkı’ olarak tanındığını hatırlatan Prof. Dr. Karababa, ‘Ancak maalesef, bu davada Rusya’birlikte olduğu kadar Türkiye’da da Yer, Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sanayiden kaynaklı gelgel kirliliğini gölge etmek üzere ehliyetli düzeyde takip, denetleme yapmıyor; sanayiye caydırıcı müeyyide uygulamıyor. Bakanlığın hava kalitesi izlem ağı kocaman ölçüde mahdut; ağı raporlama sisteminde arada sırada kusurlu, eksik veriler paylaşılıyor. Halen ocaklık gazı arıtma tesislerini tamamlamamış kömürlü ısıl santrallerin belde izni olmaksızın çalıştırılmasına izin veriliyor’ diye ekledi.

ATAL: ÇEKICILIK KİRLİLİĞİNE AMIL OLANLAR SORUMLULUĞU ÇEKILMEK DURUMUNDA KALACAK

Avukat Atal, AİHM’in bu kararının özellikle ısıl santrallere alın hukuki mücadelenin önünü açacağını söylüyor. Yer kirliliği davalarındaki genişlik büyük engellerden birinin, davacıların, kirlilikten kaynaklı birebir zararlarını gösteren afiyet raporları kabul etme zorunluluğu olduğunu ve bu raporlar üzere çokça tafsilatlı ve faziletkâr muteber laboratuvar araştırmaları yapılması gerektiğini hatırlatan Atal, şöyle diyor:

‘Artık kişideki hastalıkla yavaş uran tesisi ortada ‘şüpheye düzlük bırakmayacak şekilde illiyet bağını’ gösteren keyif raporlarına lazım olmadan değişmeyen alınabilecek. AİHS’nin 8. maddesi doğrultusunda özel hayat hakkının ihlali kararının verilebilmesi yardımıyla albeni kirliliğine etken olanlar, sorumluluğu kaçilmak durumunda kalacak.’

ÖZLEM ALTIPARMAK: AİHM KARARINI ÜMİT VERİCİ BULUYORUZ

Kararı değerlendiren çevre avukatı Hırslı Altıparmak ise şöyle dedi:

‘Lipetsk’te, davacıların evleri ile balaban sanayi kuruluşlarının bulunduğu bölgeler ortada biraz kilometre duruluk var. Fakat AİHM, bu mesafeye bakılmaksızın davacıların sanayiden kaynaklı kirlilikten direkt etkilendiklerine ve hususi hayatlarına gocunmak haklarının ihlal edildiğine değişmeyen verdi. Bu karara binaen, çevresel kirliliğin sıklet alanına ait elan açık istimara yapabilmek benzer. AİHM’in bu kararı haddinden fazla yetişkin, çünkü endüstri kaynaklı albeni kirliliğinin yavaş olduğu yerlerde önemli davalar vasıtasıyla devletlerin sorumluluğunu hatırlatmanın önünü açıyor. Akman havanın bire bir herif hakkı olması ve devletlerin, mahfazalı menfaatler beyninde dara kurarken temiz albeni hakkını de dikkate alması gerekliliğini vurguladığı üzere bu gelişmeyi ve AİHM kararını beklenti donör buluyoruz.'”

Share: