Amcası klarnet sanatçısı Mustafa Kandıralı’nın izinden anbean bu enstrümana umu veren Türkan Kandıralı, fire asrı aşan musahabe hayatının arkası sıra yaşamını kullanılmamış müzisyenler yetiştirmeye adadı.
İstanbul’de 2 sene evvel ahiret yolculuğu eden klarnet sanatçısı Mustafa Kandıralı’nın yeğeni 65 yaşındaki Kandıralı, geçen sene ilkgüz ayında Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden mevrut öneri üzerine konservatuvarda eğitim vermeye başladı.
Sanat hayatı süresince edindiği deneyimi konservatuvardaki 6 öğrenciye aktarmayı sürdüren Kandıralı, saz dünyasına kullanılmamış yetenekler kazandırmayı hedefliyor.
“Klarneti elime aldığım ant ayrıksı tek şeye ister yok”
Türkan Kandıralı, AA muhabirine, klarnetin lacerem tutulması gerektiğini babasından gördüğünü ve 4 yaşından itibaren gırnata başlamak üzere ceht harcama ettiğini söyledi.
Kandıralı, ilkokula başladığı dönemde ara sıra şarkıları muallel üstelik olsa çalmaya başladığını anlatarak, teneffüslerde arkadaşlarıyla baziçe oynamadığını, sınıfta klarnet çalarak yeteneğini ilerletmeye çalıştığını dile getirdi.
Daha sonradan Kandıra’dahi kâin musiki derneğine girdiğini, köylerde düzenlenen konserlerde gırnata çaldığını belirten Kandıralı, İzmit ilçesinde gırnata çalmaya başladığını, elan sonraları Üsküdar Musiki Cemiyetine katıldığını dile getirdi.
Kandıralı, arkası sıra o dönemin yeryüzü ünlü gazinosu olan Maksim’birlikte çalışmaya başladığını tabir ederek, “O kadar klarnete meraklıyım ki türkücüye birlikte çalıyorum, nutuk müzikçisine üstelik çalıyorum. Ki çıkarsa tek mehabetli değil, hepsine çalıyorum. Bu şekilde ilerlettik. Her antlaşma beğeni alarak yürütme ettim, bibi birlikte anca. Klarneti elime aldığım antlaşma bambaşka tek şeye lüzum namevcut.” diye niteleyerek konuştu.
Amcasının haddinden fazla dolgunca bir klarnetçi olduğunu dile getiren Kandıralı, radyo evinde klarnet bürümek ile sahnede çalmanın tarzının birbirinden değişik olduğunu anlattı.
Kandıralı, “Bunu daha bölüt indirerek herkesin gönlünü alabilecek şekilde yorumlamak başkadır. Radyoda anlaşılan tıpkı kesime çalarsın ama aynı eseri tıpkısı konserde çaldığında henüz değişik çalarsın. Amcam bunu becermiş. Klarnette halkımızın istediği nameleri çıkarmaya başladığında bile o ahit diyorlar ‘İşte Kandıralı bu.’ Bu haddinden fazla kebir. O ahit ayrıksı klarnetçiler de var fakat gelen gürültülü tınısından ‘bu Şükrü Tunar’, ‘bu Mustafa Kandıralı’ dedirtmişler. Cumartesi, ilişki sabahları bütün radyoyu açıp bekliyormuş.”
Kandıralı, Anlaklı Müren, Emel Sayın, Aziz Parazit, Bülent Ersoy, Süslü Senar, Abdullah Yetişkin başta doğmak üzere o dönemki solistlerin hepsine haremlik etme fırsatı bulduğunu söyledi.
O günlerin özlemini çektiğini tabir fail Kandıralı, “Hem iri tıpkısı zevkle hem şişman bir heyecanla çalgı aleti icra ettiğim artist Anlaklı Müren.” dedi.
Kandıralı, gırnata çalmasını çokça istediği Mimar Sinan Iyicene Sanatlar Üniversitesi mezunu oğlu Cidal Kandıralı’nın piyanoyu yeğleme ettiğini, hanende Ferhat Göçebe ile çalıştığını, aranje işleriyle uğraştığını kaydetti.
“Belletici kendisine çalışmak farklıymış”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden aldığı tekliften duyduğu memnuniyeti dile getiren Kandıralı, “Yıllarca seçkin yerde çalıştık amma o mücahede şeklimizle müzakereci kendisine işlemek ortada çokça şişman ayırt varmış.” ifadelerini kullandı.
Kandıralı, konservatuvarda 6 öğrenciye terbiye verdiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Piyasadaki çoğu gırnatacı arkadaşlarımız kusurlu tekniklerle klarnet çalıyorlar, klarnetlerini tanımıyorlar. Hele da şu anda internet üzerinden klarnet öğrenmeye çalışıyorlar. O kadar çığlık öğretmeye kalkıyorlar kim; sağlığı bozacak dereceye götürebilirler. Hatalı üflemeyle ciğerlerini kavisli kullanıp, günah yapabilirler.”
