Diyarbakır annelerinin yara dolu hikayeleri “Hasan Gelmedi” ünlü oyunla oyun sahnesine taşınacak.
Dağa kaçırılan çocukları amacıyla HDP memleket binası önünde 3 yılı fazla zamandır oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, çocuk nöbetini kararlılıkla sürdürüyor.
Piyes oyuncusu ve dayanıklı yazarı Hale Canat, provaları devam eden oyuna ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada Diyarbakır annelerinin mücadelesinden aynı anne adına çokça etkilendiğini söyledi.
Diyarbakır annelerine sanatıyla yüklenmek için tiyatroyu seçtiğini tabir fail Canat, “Elimdeki yegâne güçlükle sanatım olduğunu düşündüm. Esasen önceki Diyarbakır anneleriyle ilişkin tıpkısı tahkiye yazmayı düşünmüştüm. Fakat sahnenin, tiyatronun etkisinin çok daha fazla olacağından tehlikesiz olduğum amacıyla tıpkısı seyir oyunu sahnelemeye değişmeyen verdim.” dedi.
Ağıl Canat, dayanıklı yazımı, yönetimi ve sahnelenmesini üstlendiği oyunda gerçeklik kahramanların, töz sahn hikayelerini sahneye uyarladıklarını belirterek, gösteride gencinden yaşlısına 6 asıl karakterinin düzlük aldığını söyledi.
“Annelerin içindeki acıyı ızdırap ile fark etmek oyunu hazırladı”
Oyun üstünde 1,5 aydır çalıştığının altını çizen Canat, şu bilgileri verdi:
“Beyin aşaması, doldurma aşaması ve sahneye konulması toplamda bir buçuk ay. Gerçekte çokça aceleci tıpkı ongunluk oldu. Sebebine gelince yegâne nefis oyun olması ve kül zamanımı alması. Evde kulaklıkla dinlediğim repliklerle sürekli onlarla güçlü bire bir eş haline geldim. O anneliği zarfında takip etmek, oradaki analarımızın şanlı mücadelesini fen kaynaklarından öğrenmek, annelerin içindeki acıyı keskin ile tanımak oyunu hazırladı. Diyarbakır annelerinin hikayelerini kaleme düzlük insanlar var. Bu kitapları görmek, ağız ağıza iç içe sürdürmek kabil benzeri şey oldu. Yani benim dünyam, hayatım değişti.”
Aktör Canat, bire bir asıl kendisine Diyarbakır annelerinin acılarını hissettiğini ve onların sesini reklam etmek için çaba gösterdiğini aktararak, “Bir Tane zorlandığım nokta ağlamamak için kendimi ağırlık tutuyorum. Çok zordu, doğrusu evvel provalarımı alamadım. Bilcümle yarıda kesmek zorunda kaldım. Asistanım üstelik ‘Biz böyle giderse provayı yapamayacağız, bu oyunu çıkaramayacağız.’ gibi aynı kaba çıkışta bulundu. Yani hakeza gayrimümkün. Ağlayarak her provayı yarıda kesiyor, bitmeme edemiyordum. Amma bittabi kim gitgide alışıyoruz ve bir nice yerde sesimizi duyuracağımızı bildiğimiz amacıyla, bu oyunla bir nice annenin yüreğindeki o merhameti, merhamet silsilesi kendisine ızdıraplı annelere aktarabileceğimiz amacıyla provalarımı tamamlamayı başardım, demincek geçenek oyunda.” diye konuştu.
Müziklerini Yücel Arzen yaptı
Tiyatronun etkisine bile değinen Canat, şöyle devam etti:
“Seyretme gerçeği diye niteleyerek ayrımsız özdek var ki o da üs hayatları ve o hayat hikayelerini sahnede benzeri harlatmak. Bu boyut, oyunu tayf dünyanızdan alıp gerçeklerin içine yani nakız dünyasına atıyor. İçiniz yana yana oynuyorsunuz. Tiyatroda görüntü dünyasında yani hayali bire bir dünyada hayali kahramanları canlandırmak, oynamak domuzuna ve heyecan vericidir. Manzara dünyasından hal dünyasına yani töz hayatların yansıtılması ve oynanmasına gelince, bu çok edisyon ve can acıklı cins.”
Canat, oyunun müziklerini Yücel Arzen’in üstlendiğini, metninin bazen bölümlerinde Esra Elönü’ye ait sözlerin kayran aldığını belirterek, “Sevgili Esra Elönü bu projeye içten destek vererek bizleri cesaretlendirdi, ona minnettarım.” diye niteleyerek konuştu.
Oyunun prömiyerinin ekim ayının önceki haftası Diyarbakır’de yapılması planlanıyor.
Yaklaşık 90 dakika süren tek nefis baziçe, Diyarbakır’dan sonraları İstanbul Atatürk Firez Merkezi’nde ve Türkiye’nin değişik sahnelerinde izleyiciyle buluşacak.
