Hakkari haberi! Şemdinli’de 18 kişinin martir olduğu saldırının acısı tazeliğini koruyor

SAYİM HARMANCI/SİRAÇ KARADENİZ – Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, PKK’lı teröristlerin 9 Ilk Teşrin 2016’de taharri noktasına düzenlediği saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, zehir kırcı günleri unutamıyor.

İlçeye 20 kilometre mesafedeki Durak Güllabi Karakolu önündeki taharri noktasına PKK’lı teröristlerce patlayıcı yüklü araçla yapılan saldırının üzerinden 6 yıl geçti.

Kontrol noktasında görev işleyen 10 çeri ile değişik araçlardaki 8 sivilin martir olduğu saldırıda yakınlarını teröre kurban veren ailelerin acısı, aradan geçen zamana karşın dinmedi.

Ailelerinden birçok kişiyi kaybetmenin üzüntüsünü önce günkü kadar hayat dolu yakınları, yıllardır bölgedeki sivil halkı uğur düz yıldırı örgütü PKK’yı ve saldırılarını lanetledi.

Saldırıda eşini kaybeden 4 çocuk annesi Saniye Sönmez, devletin hiçbir antlaşma kendilerini sahipsiz bırakmadığını söyledi.

Çocuklarıyla hayatını sürdürdüğünü anlatan Sönmez, şöyle konuştu:

“Eşimden ayrı kalmanın acısı haddinden fazla büyük. İşitme özürlü bir oğlum var. Arada Sırada akşam yarısı babasının fotoğrafını getirir, ‘nerede’ diyerek sorar. Bir Nebzecik bala da unutamamış. Eşimin kimseye zararı yoktu. İyi tıpkısı insandı. Ocağımızı neden yaktılar? Diğer şehitlerimize de Cenabıhak’tan yağmur, yakınlarına çıdam diliyorum. Ayrımsız acıyı yaşadığım üzere onları birlikte haddinden fazla mebzul anlıyorum. Allah kabul etmesin. Çocuklar babasız, eşler sahipsiz bırakıldı. Acımız çok iri. Çocuklarım cet sevgisi görmedi. Onun hatıralarıyla avunuyoruz.”

“İnşallah kimesne bizim yaşadığımız acıları yaşamaz”

Aynı ağabeyi martir olan biri bile yaralanan Seyfullah Uysal dahi eksiksiz şehitlere yağmur diledi, yıldırı saldırısını kınadı.

Aile namına şişman bir ateş yaşadıklarını dile getiren Tevazulu, şunları kaydetti:

“Şehit olan ağabeyimle eş gibiydik. Şişman zorluklarla okuttuk. Onun okuması amacıyla 4 sene İstanbul’da çalıştım. Elimden geldiğince apotr olmaya çalıştım. Çıkışlı olduktan sonradan ücretli öğretmenliğe başlamıştı. Çevik sırasında iki ağabeyim de araçtaydı. Biri kısık yaralandı, biri birlikte martir oldu. Ocağımıza elem düştü. Tanrı belalarını versin. Acı düştüğü yeri yakar. İnşallah kimse bizim yaşadığımız acıyı yaşamaz.”

Temel Fehime Tevazulu dahi her dolaşma oğlunun fotoğraflarına göre özlemini gidermeye çalıştığını belirterek, “Bu günahsız insanlara yazık değil mi? 16 yıl boyunca bizden uzakta yaşadı. Bizimle yaşamaya başladığı sene bu görüngü yaşandı. Oğlumun eğitimine korumak üzere kışın yün çorap örüp satıyordum. Bu büyük aynı zulümdür. Çok kısırlık gördük, haddinden fazla acı çektik. Oğlum haddinden fazla çalışkandı. Okusun diyerek hep zorluklara göğüs gerdik. Allah akseptans etmesin. Bu dağ tek azıcık unutulmaz. Devletimiz bize apotr oldu. Tanrı razı olsun.” ifadelerini kullandı.

Kerimhan Erbaş dahi oğlunun sınav için mülk merkezine giderken şehit olduğunu aktardı.

Devletin kendilerine eş çıktığını dile getiren Erbaş, “Oğlum gencecikti, hayalleri vardı. Hiçbirini yaşayamadan aramızdan ayrıldı. Acımız çokça balaban. Oğlumun acısını rastgele antlaşma yüreğimizde hissedeceğiz. Mezarını üstelik sonsuz mülakat ediyoruz. Özlük halinde, görgülü biriydi. Çocuk acısı tek ant bitmiyor.” dedi.

Share: