Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, Çorum’birlikte; “Avrupalılar ‘Kışı elbet geçireceğiz’ diye esmer karaca düşünürken, biz şimdiden enerji sunu güvenliğimizi garantiye matlup mühim icraat yürütüyoruz. Hayata geçirdiğimiz boru yolu projeleriyle ülkemizi Şarki ile Mağrip ortada en oylumlu erke köprülerinden birine dönüştürdük. Saf gazı çıkarmaya başladığımız andan itibaren, unutmayın bu mevki alelacayip aynı devlet olacak. Çok henüz zihayat olacak ve halkımızın buna yansıması üstelik lacerem kim farklı olacak” diye niteleyerek konuştu.

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Çorum’dahi tamamlanan projelerin dolgun açım törenine katıldı. Erdoğan şöyle konuştu:

“BİRİLERİ MASA KURUP, SÜREKLI İFTİRA ÜRETİRKEN, BİZ MİLLETİMİZİN DERTLERİNE ÇIKAR YOL ÜRETİYORUZ”

“Kapalı otel salonlarını da dolduramayanlar, meydanlardan sokaklara taşan şu bağlılık selini hafife alacaklar. Varsın onlar bizim şüphesiz bir ulus aşkı, kuşkusuz tıpkı memleket sevdası içinde olduğumuzu anlayamasınlar. Varsın onlar bizim bu yola, başımızı, canımızı, yüreğimizi koyduğumuzu vergi edemesinler.

Şimdi şurada tıpkı poster görüyorum. ‘Altılı masa menüsü’ diyorlar. Herhalde siz bu menüyü görmüşsünüzdür. Hangi var bu menüde? Yalan çorbası var, dayanak kebabı var, çerağ dolması var, laf salatası var, Washington portakalı var. Gene çok ilginç, ‘Leblebi koydum felaket, doldurdum basa basa, ağzınızla kuş tutsanız, size rey yok 6’lı masa.’ Burası yiğidin harman olduğu yer, niteliksiz değil.

Birileri masa kurup, hep iftira üretirken, tığ nişane üretiyor, hizmet üretiyor, milletimizin dertlerine merhem üretiyoruz. Birileri sahte gündemlerin peşinde varlık tüketirken tığ Türkiye’yi dünyanın evvel 10 ekonomisinden biri yapmanın mücadelesini veriyoruz. Yeri geliyor, Ukrayna’dayız. Yeri geliyor Rusya’dayız. Illet? Zira tığ Türkiye’yiz. Sınırlarımızı içinde yıldırı örgütlerine soluk aldırmadığımız kabil, sınırlarımız dışında de yıldırı bataklığını kurutmak amacıyla teröristlerin tepelerine biniyoruz.

“KATIKSIZ GAZI ÇIKARMAYA BAŞLADIĞIMIZ ANDAN İTİBAREN BU BÜYÜKLÜK HADDINDEN FAZLA DAHA ETKILI OLACAK”

Avrupalılar ‘Kışı elbette geçireceğiz’ diye niteleyerek yağız esmer düşünürken, tığ şimdiden enerji yeryüzü güvenliğimizi garantiye algı ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Hayata geçirdiğimiz boru yolu projeleriyle ülkemizi Maşrık ile Mağrip arasında en mehabetli enerji köprülerinden birine dönüştürdük. Henüz ilk isticar veya ayrımsız yöntemlerle gerçekleştirdiğimiz kontrol araştırma faaliyetlerini artık kişi gemilerimizle yürütme ediyoruz.

Natürel gazı çıkarmaya başladığımız andan itibaren, unutmayın bu devlet bambaşka bir mutluluk olacak. Çokça elan zihayat olacak ve halkımızın buna yansıması dahi kuşkusuz ki ayrımlı olacak.

“40 ÇEŞİT ÜRÜNDE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİNDE CİDDİ MANADA İNDİRİME GİDİYORUZ”

İnsanlık son asrın en dokunaklı soylu erki fırtınalarından birini yaşıyor. CHP ve alet arkadaşları, baştan sona birbirlerine konu yetiştiriyor. Yararsız uğraşmayın. Kucak ve kuzuda yüzde 25 iskonto yaptık. Pazartesi’den itibaren büyükbaşta da yüzdelik 30-35 indirime gidiyoruz. 40 cins üründe Ekincilik Kredi Kooperatiflerinde sakil manada indirime gidiyoruz. Ekincilik Güven Kooperatiflerinden alışverişlerinizi ferah ferah yapabilirsiniz. Şekerinden pirincinden büyüklüğünde, zeytinyağına, günâşık yağına aklınıza hangi gelirse, 20 kabil tarım cesaret kooperatifinden bunları alabilirsiniz. Piyasaları sonunda henüz de rahatlatacağız. Kâh zincir marketler da kendilerini buna göre ayarlayacak. Imdi CHP ve şürekası bırakın ortaya fikir sunmayı, Türkiye’nin kazanımlarını engellemeyi, imdi arkadan nalça toplayacaklar. Doğrusu yaptıkları bire bir husus namevcut, ortaya koydukları tıpkı nişane yok. Vakit Kaybetmeden konu, konu, bahis, sadece iftira, iftira, bühtan. Hepsini aşacağız.

“KASETLE UMUMI KOMUTAN OLUNAN BİR PARTİNİN MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI NEYE GÖRE BELİRLEDİĞİNİ BİZZAT KENDİLERİ TARAFINDAN İKRAR EDİLMEYE BAŞLANDI”

BERABER, Türkiye’nin çıkarlarını gözetmekten bambaşka bu iktidarın tıpkı derdi namevcut. Ama CHP’nin belediyeleri yolsuzluklar, arakçılık, ahlaksızlık vakaları almış başını gidiyor. Elhak Mösyö Eksiksizlik, Sayın Baykal’ı ayrımsız gece kasetle devirerek gelmedi mi? Böyle bu. Bunun mesleği bu. Şimdiyse o oturduğu koltuktan tabiatıyla kim kalkamıyor. Kasetle umumi başbuğ olunan tıpkı partinin mebus adaylarını hangi kritere bakarak belirlediğini bizzat kendileri yoluyla ikrar edilmeye başlandı. Hizmetleri ve eserleriyle konuşulmak hesabına, skandallarıyla ülkenin gündemini çalışır ediyorlar.

Mösyö Kemal’in Içtimai Sigortalar Kurumu’nun başındayken hastanelerimizi hangi ağıl getirdiğini biliyorsunuz değil mi? Bari biz şuna bakacağız: memleket işi, rağbet işi. Demincek çıktı bunlar, bu asıl adımları bile atacak durumda değiller. Gittikleri seçme yerde dolma, hatalı bilcümle ellerinde olan büyükşehirlerde attıkları doğru dürüst ayrımsız hamle yok. Güzeşte yıl çıkma kürsüde, işsizlikle ait bire bir argüman ortaya atıyor. Fakat iddiasını tanıt edecek rakamları birlikte bulup söyleyemiyor.

Sıcak ilkbahar aylarında elektriği kafaya takmış, faturasını ödeyemediği amacıyla kendini günlerce karanlığa mahküm etmişti. Güya vatandaş ziyaretleri adı altında milleti kandırmaya çalışmıştı. Deminden anlıyoruz ki yemeden içmeden milleti değil, evlerine mihman oldukları kişileri bile aldatmışlar. Çeşitli vaatlerde bulunup vatandaşa alçakça domates dolması söyleyerek ve söyleterek edepsizcesine sıkılmadan insanımızı siyasal şovlarına aygıt etmişler. Kim var bunların birlikte? PKK yıldırı örgütünün siyasi uzantısı HDP. Kim var, İP. Ki var, kendisi ve yanında aynı dahi cura birileri elan var.

İç Anadolu’ya gelince Kandil’i yerle tıpkısı etmekten bahseden Bay Eksiksizlik, Ankara’ya dönünce, Kandil’in siyasi uzantıları karşısında kağıttan kaplana dönüşüyor. Mösyö kemal unutma, bu yıldırı örgütlerinden sana uçurum olanaksız.

Erkek Kemal ve arkadaşlarının bu durumunu gördükçe, CHP’ye düşünce veren vatandaşlarım hesabına aşağılık haddinden fazla üzülüyorum. Polisimize, askerimize el kaldıranların yanında düz alanlardan aynı öz imkânsız. Kaldı kim, bu CHP teröristlerle mücadelede Parlamento’birlikte ret oyu veren değil miydi? Bu kadar kıvırmayı bırakın.”