DİYARBAKIR – Çin’in Sincan Uygur Kocabaşı Bölgesi politikaları protesto edildi

Diyarbakır, Bingöl ve Şırnak’ta Çin’in Sincan Uygur Kocabaşı Bölgesi’ne müteveccih politikalarına aksülamel gösterildi.

Diyarbakır’birlikte forma Uğur ilçesindeki Ulu Cami önünde bir araya mevrut sivil cemiyet kuruluşlarının üyeleri sloganlar attı.

Grup namına açıklama yapan Diyarbakır Genç İHH Komutan Yardımcısı Atilla Bozyiğit, Çin hükümetinin alelhusus 2017’den beri sayısı 1200’ü geçtiği tamlanan çokluk kamplarında 1 ila 3 milyon kişiyi cebren alıkoyduğunu söyledi.

Bozyiğit, “en üst yaşanan hazin coşkunluk faciası ve Çinli görevlilerin bu faciaya peyrev kalmaları aynı sefer elan göstermiştir ki, Çin Altın Partisi ve yönetimi, zalim ve katildir. Çin, Acun Keyif Örgütünü ve bağımsız milletvekili keyif kurumlarını derhal kamplara davet etmelidir. Birleşmiş Milletler, Çin’in kayırıcı haklarını ayaklar altına kayran çokluk kampları vahşetini derhal durduracak gerçeklik adımlar atmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından dua edildi.

Protestoda, DÜRÜST Fırka MKYK üyesi Alaattin Temiz dahi meydan aldı.

Bingöl’deki sivil sosyete kuruluşlarının üyeleri de Bingöl Üniversitesi önünde benzeri araya geldi.

Ellerinde çeşitli afiş ve pankart haiz kol üyelerince “Maşrık Türkistan yalnız değildir” sloganı atıldı.

Grup adına konuşan Bingöl Gailesiz İHH Komutan Vekili Özhan Gili, Çin’in bu tutumdan derhal vazgeçmesi gerektiğini kaydederek, “Şark Türkistanlılar, inanmadıkları Çin Kızılca Partisi (ÇKP) ideolojisinin söylevlerini, marş ve şiirlerini ezberlemek zorunda bırakılıyor. Sanki benzeri dinmiş kadar, Çin Komünist Partisinin liderine tazime zorlanıyor. Çin’in bu zulmüne cebin millî ve arsıulusal kamuoyunu farkındalığa çağırıyoruz.” diye konuştu.

Konuşmanın ardından katılımcılar dua etti.

Şırnak’ta ise sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar, Celil Cami önünde bire bir araya geldi.

Grup yerine açıklama yapan İHH üyesi Lezgin Tatar, değme cins hak ihlaline karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini ve mazlumların beraberinde kalmaya devam edeceklerini belirtti.

Tatar, “2016 yılından bu yana 3 milyonu aşkın kardeşimiz, cem kamplarıyla hürriyetlerinden mahrum bırakıldı, kısırlaştırma programlarına bağımlı tutuldu. Ayrıca hastalık ve müstevli bahane edilerek insanlar Çin yönetimi vasıtasıyla evlerinde ölüme ayrılma ediliyor.” ifadelerini kullandı.

Share: