Depremzede kadından tüyler ürperten sözler: “Evin içine bomba sakıt gibiydi”

Depremzede kadından tüyler ürperten sözler: “Evin içine bomba sakıt gibiydi”

BURDUR Kahramanmaraş merkezli 2 depremin peşi sıra Burdur’a gelerek yurda yerleşen İpek Köse’nin, “Hareket simultane uyandığımızda neymiş habbe içine bomba sakıt gibiydi. Yani tavandan taşlar yağıyor, avize düşüyor, televizyon devriliyordu. Ondan sonradan soba devrildi yere yara parçaları düşmeye başladı. Birlik dışarı çıkacağımız antlaşma cidar taraf yatınca konu sıkıştı. Kapıyı kırdık o şekilde çıkabildik. Çıkarken birlikte merdivenler adım adım yıkılmaya başlamıştı” sözleri tüyleri dikleşmiş etti.

Hatay’dahi depreme yakalanıp Burdur’daki Cahillik ve Spor Bakanlığına ilgili yurda yerleştirilen ve sağlıklı kolunda yüzdelik 60 engeli bulunan İpek Köse, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı. İpek Köse konuşmasında; “O dönme evde misafirlerimiz vardı. Saat 00.30 kadar gittiler. Onlar gittikten sonra çocuklarımı uyuttum. Saat 01.00’e akilane baht parlak oldu. Gökyüzünü öyle görünce eşime, erte meslek açılıyor amma çocukları göndermesek mi dedim. Eşim bile bana “Yat uyu Tanrı büyüktür!” dedi. Sarsıntı simultane uyandığımızda sözde evin içine bomba düşmüş gibiydi. Yani tavandan taşlar yağıyor, avize düşüyor, göstergeç devriliyor. Ondan sonradan soba devrildi yere elem parçaları düşmeye başladı. O anda benzeri oğlumu tuttum yekpare dışarı kaçacağım bizim duvar eğildiği amacıyla husus sıkışmış, açamadık. Eşim kapıyı kırdı o şekilde çıkabildik. Çıkarken birlikte merdivenler adım adım yıkılmaya başlıyordu. Eşim farklı oğlumu ahzetmek amacıyla içeriye yöneldiğinde konsol ve vitrinin oğlumun üzerine düştüğünü görmüş. Hemencecik içeriye girip konsol ile vitrini kaldırarak oğlumu bile kurtardı” dedi.

“Çocuklarım üşüdüğü için eve gine girip kayıt ahzetmek zorunda kaldım”

Hariç çıktıktan bilahare çocukları üşüdüğü üzere esasen eve girip kayıt aldığını tamlayan Köse; “Hariç çıktığımızda bir baktık çatıda ki su deposu arabamızın üstüne düşmüş, ezmiş arabayı. Çocukları arabanın bagajına koydum. Üşüdükleri amacıyla “Ya Tanrı!” dedim evin içine girdim gine. Habbe içinden montgomer, çorap ve sürükleyerek battaniye getirdim. Çocukları bagajda battaniyeye sardım. Bizde arabanın içine oturduk. Peşi Sıra benzeri deprem henüz geldi. Filhakika o depremden bilahare daha çok ayakta duran yegâne bile familya kalmamıştı. Çok yağmur yağıyordu. Sistem ağlıyordu. Bazı cenazesinin uğrunda ağlıyordu, birtakım çocuğu, annesi, babası depresyon altında eksik ona ağlıyordu. Kabus gibiydi o dönme. Neye üzüleceğimizi bilmiyoruz. Sevdiklerimizin öldüğüne mi, evimizi kaybettiğimize mi bilmiyorum” açıklamasına düz verdi.

“Hayatımız çok güzeldi, çabucak ast kayırıcı oldu”

Kolundan yüzdelik 60 mânialı olduğunu belirten Köse; “Hayatımız vaktiyle çokça güzeldi, bir anda ast art oldu. Hangi yapacağımızı bilmiyoruz. Depremden bilahare 5 dolaşma Hatay’dahi kaldık; zira cenazelerimiz vardı. Onların enkazdan çıkarılmasını bekledik. Onları defnettikten sonra yardımseverler köyde dolaşırken beni gördüler. Yanımıza gelip ‘neye ihtiyacın var’ diye niteleyerek sordular. Ben bile on paralık tıpkı özdek istemiyorum vakit kaybetmeden bu cehennemden kurtarın beni dedim. Onlarda bize bilet aldılar Cenabıhak razı olsun” dedi.

Birçok yakınını kaybetti.

Kaybettiği yakınlarından da bahseden Köse; “Depremde eşimin amcası ve ailesi, kuzenlerim, ablam, yeğenlerim, hatta yeğenimin biri askerden kullanılmamış gelmişti, hiçbirini ortada olmaksızın, nerede olduklarını ezbere, nereye defnedildiler onu birlikte göremeden buraya gelmek zorunda kaldık. Vakit Kaybetmeden öldüklerini biliyoruz” ifadelerine saha verdi.

“Bir Tane derdim çocuklarımı çevirmek ve onları ısıtmaktı”

Depremden sonra dışarıda gördüğü manzarayı dahi anlatan İpek Köse; ” Çok yağmur yağıyordu. Etrafta gördüğümüz tek husus taş yığınlarıydı. Sağda solda bilcümle ocak eşyaları vardı. İnanın hangi olduğunu dahi anlamadık. O asıl ilgili hatırladığım tek özdek evimin merdivenleri yıkılıyordu. Çokça şaşırmıştık. O anda biricik derdim çocuklarımı kurtarmaktı. Dışarıya çıktıktan bilahare de çocuklarımı ısıtmaktı” dedi.

“Burada bize haddinden fazla gür bakıyorlar”

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ilgilendiren yurtta kendilerine çokça bol bakıldığını dile getiren İpek Köse; ” Burada bize çok bereketli bakıyorlar Allah razı olsun. Seçme şeyimizi baştan aşağıya karşıladılar. Amma bize eş geçişsiz, eşime aksiyon geçişsiz. Baştan ayakta ara vermek için, çocuklarım üzere bize ayrımsız uyum lazım. Münteha, kaybettiklerimizi geriye getiremeyiz ama işlek görünmek zorundayız” açıklamasında bulundu. Çocuklarının depremden haddinden fazla çok etkilendiğini dile getiren İpek Köse; ” Çocuklarımın psikolojisi madun dal oldu. Depremden sonradan Hatay’bile kaldığımız 5 dolaşma süresince oğlum evi taşlayıp evimize canavar girdi, evimizi yıktı diyordu. Bize vurmaya başladı. Sabah okula götürdük öğretmenine vurmaya başladı. Hırçınlaştı. Hangi yapacağımızı bilmiyorum” dedi.

Share: