CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kul hakkı yiyenlerle katiyen helalleşmeyeceğiz. Mehabetli Yaradan’ın bile huzuruna kul hakkı yiyici kimesne çıkamaz, çıkmamalı. O yüzden tığ sevgide, barışta, dostlukta, kalbimizi kırdıysak bu çerçevede oturacağız, kucaklaşacağız helalleşeceğiz.” dedi.

Çeşitli programlara akmak için Niğde’ye mevrut Kılıçdaroğlu, Niğde Kültür Merkezi’nde partisinin ekip toplantısında yaptığı konuşmada, kentin elan iyice ve açık ayrımsız derinti salonuna ihtiyacı olduğunu söyledi.

Bir kenti site yapan alanların parklar ve derinti salonları gibi halkın ortak alanlar olduğunu tamlayan Kılıçdaroğlu, “Toplantı salonları çabucak siyasa için değil, düşünürlerin, yazarların, çizerlerin, emeklilerin gelip konuştuğu, haklarını arzu ettiği mekanlardır tıpkı zamanda. Toplantı salonları bizim hayatımızda önemlidir. Burada hasis tıpkısı salonda çokça hareketli aynı ortamdayız. Gelişmemiş ve temiz konuşacağım, beni anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Niğde’nin tarımda çokça gani bire bir yerde olduğunu fakat siyasa kurumunun, devleti yönetenlerin Niğdelilere verdikleri sözleri tutmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle bitmeme etti:

“‘Niğde’ye havaalanı yapacağız’ dediler, biricik bire bir çivi çakılmadı. ‘Lojistik doldurma merkezi’ dediler, 20 yıldır yapılmadı, ‘faziletkâr hızlı tren buradan geçecek’ dediler, 20 sene geçti yapılmadı. ‘Enerji ruh alanı olacak burası’ dediler o de olmadı. ’10 bin yabanlık stadyum yapacağız’ dediler, 7 bine düşürdüler, çivisi dahi çakılmadı. Siz evvel Niğde’ye yakışan aynı konferans mağaza yapın. Tığ bunların tamamını kudret olunca yapacağız, göreceksiniz. Niğde’ye, Kayseri’ye, Nevşehir’e neler yapılıyor, göreceksiniz. Anadolu’nun içini boşalttılar, her şeyi iri metropollere taşıdılar. Buradaki zavallı alperen üniversiteyi bitiren gepegencecik pırlanta üzere evlatlarımız büyükşehirlerin varoşlarında aksiyon arıyor. Burada üretimlik yapılamaz mı, yapılabilir. Mersin’e çokça yakın bura, faal tıpkı demir hat zehir olursa buradaki fabrikadan oraya ürünleri taşıyabilirsiniz, dünyanın seçkin yerine ihracat yapabilirsiniz. Bunların tamamını inşallah tığ yapacağız, göreceksiniz.”

Türkiye’da tarımın ciddi seksiyon olduğunun elan kavranamadığını anlatan Kılıçdaroğlu, dikici üretmezse herkesin açgözlü kalacağını dile getirdi.

Pek haddinden fazla ekincilik ürününün ithal edildiğini tabir eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Tarımı stratejik kürsü olmaktan çıkardıkları üzere Türkiye tarımda dışa merbut ülkelerden biri haline geldi. Mercimek haricen, deri dışarıdan, efsanevi, nohut, ağızotu, saman haricen. Aklınıza hangi gelirse dışarıdan gelmeye başladı. Türkiye’nin buradan çıkması geçişsiz, bunlar çıkaramazlar. Neden bunu bu kadar kilitsiz küreksiz ve kemiksiz söylüyorum? Zira bunlar cebin terinden yana değiller, üretenden yana değiller, bunlar 5’li çeteden yanalar, kaynakların tamamını 5’li çeteye veriyorlar. Evet Bay Kemal hangi yapacak? 5’li çetelerden tamamını alacağım ve bu ülkeye, millete tamamını vereceğim. Köle hakkı yiyenlerle asla helalleşmeyeceğiz. Koskocaman Yaradan’ın dahi huzuruna köle hakkı yiyen kimse çıkamaz, çıkmamalı. O yüzden biz sevgide, barışta, dostlukta, kalbimizi kırdıysak bu çerçevede oturacağız, kucaklaşacağız, helalleşeceğiz. Birbirimize merhaba diyeceğiz, farklı düşüncelerde üstelik olsak sevgiyi, saygıyı ihmal etmeyeceğiz. Ama bunların yaptığı kabil paraları alıp benzeri apaz rantiyeye doğrulama etmeyeceğiz.”

Ekincilik Kredi Kooperatiflerindeki gâh ürünlerde fiyatların düşürüldüğünün belirtildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Kardeşim düşüreceksen Tarım Emniyet Kooperatifinin basma fabrikası var, oradaki fiyatları düşür, çiftçi haşat matbu alsın. Ona gelince namevcut.” dedi.

Rekabet Kurulunun basılmış fiyatlarıyla ilişkin aldığı tıpkısı kararı paylaşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Tezek fabrikalarının fiyatları yüksek destekleme konusundaki iş birliği hakkında karar aldı ve bunlara çokça ağır cezalar yazdı. 7 trilyon 315 bilyon 759 milyon 390 bin 184 liralık. Bunların içinde Ekincilik Yüreklilik Kooperatifinin kuruluşu olan Gübretaş birlikte var. Bu 6 basılmış fabrikası bir araya gelip kuma debi ediyorlar, çiftçiye pahalıya tezek satıyorlar. O çevrim bu kuruluşun yöneticileri kimdi, deminden neredeler? Gazeteci arkadaşlarımız araştırsın. Maraba üretmesin diyerek uğraşıyorlar, maraba üretmesin kim 5’li çete henüz gani yararlansın. 5’li çete haricen mülk bile getirecek, ithalat de yapacak. Gelişigüzel şeyi onlar getirecekler, yine onlar kazanacaklar, kaybeden gine çiftçimiz olacak.”

Artvin’in Yusufeli ilçesine selam gönderen Kılıçdaroğlu, facia zımnında ilçenin taşınacağını ancak okul, yol, şifahane ve eş kadar ihtiyaçlar karşılanmadan halkın taşınmaya bağlı bırakıldığını, şu an hep gelişim yerlerinin tutkun olduğunu, halkın bu durumu protesto ettiğini aktardı.

Kaynakların serbest kitlelerden alınarak ayrımsız avuç kişiye alıntı edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepimiz, yıpranmamış doğmuş çocuk de yükselen fiyatlarla yaşadığımız enflasyonla tıpkısı apaz arka dirimlik grubuna milyarları aktarıyoruz. Kırat korumalı mevduat sahipleri, parayı getirip yatırıyorlar, dolar garantisi var, repo garantisi var, ‘senden hiç alacak almayacağız’ diyor, ayrımsız de ‘berbat emniyet vereceğim’ diyor. Tamam buradan 6 ayda milletin sırtına yüklenen nedir? 60 milyar 500 milyon teklik 5 ayda. Taş atıp kolu yorulmadan, bir yegâne alın teri damlatmadan 60 milyar 500 milyon TL mal veriyorsunuz. Bakmayın siz faizin düştüğüne falan, kimin faizi düştü? Niğdeli esnafa sevgili, bankaya gidip itimat alsın, getiri düştü mü düşmedi mi? Bankalar, Format Bankasından güven alırken repo düşüyor, o bağan faizle yüreklilik alıyorlar, eklenmiş faiz koyup millete satıyorlar. Bankaların ev yüzdelik 400. Niğdeli esnafa, sanayiciye, göçüm şoförüne, çiftçiye soruyorum, siz yüzdelik 400 kar elde ettiniz mi? Yüzdelik 400 kar sağladılar, hangi politikayla? Bunların uyguladığı politikalarla.”

(Sürecek)