BALIKESİR’bile, kuzenler Büşra Karabacak (10) ve Tuğçe Yıldırım’ın (10) kaybolmalarından 44 devir sonradan cesetlerinin bulunmasıyla ilişik cinayet davasında müebbet hapishane ve aklanma kararları, istinaf mahkemesince bozuldu. Sanıkların tıpkı vekil avukat marifetiyle kumar edilmesinin CMK’ya muhalif olduğunu tamlayan duruşma, ülkü sürecinde 6 değişik adli tıp kurumundan alınan kararların de çatışık olduğunu belirtti. Mahkeme, Türkiye çapında kalıtım bilimi biliminde eksper olan ve dosyaya fikir bildirmeyen 5 yabanlık yeni gök bilimi marifetiyle dosyanın incelenmesine hükmetti. Karara bakarak sanıklar, baştan yargılanacak.
Savaştepe ilçesinde, 21 Mart 2006’üstelik, okula giden ve bir elan malumat alınamayan Büşra Karabacak ve kuzeni Tuğçe Yıldırım’ın 44 dönem bilahare donmuş bedenlerinin bulunmasıyla ilişkin davada, Balıkesir 1’inci Kırıcı Ceza Mahkemesi’nce 22 Nisan 2022’üstelik karar verildi. Sanıklar Seyhan ve Ayhan Yakar kardeşlere 2’şer yol ağırlaştırılmış müebbet dam cezası verilirken, tutuklanmadan yargılanan A.Ç. (35) ve Y.E.’nin (44) beraatine karar verildi. Antrparantez tutuklu sanıklar Seyhan ve Ayhan Yakar kardeşler ile tutuksuz A.Ç. ve Y.E. hakkındaki bedaheten fazla kişi ile birlikte çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçundan süre aşımı zımnında davanın düşmesi hükmedildi. Karar üzere istinaf mahkemesine savcılık ve canip avukatları vasıtasıyla itiraz edildi.
BOZMA KARARLARI Bursa Havza Adliye Mahkemesi 1’inci Ukubet Dairesi, Balıkesir 1’inci Vahim Ukubet Mahkemesi aracılığıyla sunulan kararı bozdu. Sanıkların bir bakan avukat vasıtasıyla olta edilmesinin CMK’nın 289/1 maddesine mugayir olduğunu tamlayan duruşma, sanık yönünden savunmada arıklık yarattığı durumlarda, sanıklar arasında çıkar uyuşmazlığı bulunduğunun kabulünün gerektiğini vurguladı. Ülkü sürecinde 6 farklı adli tababet kurumundan alınan kararların çelişkili olduğunu tamlayan Bursa Kesim Adalet Mahkemesi 1’inci Ukubet Dairesi, kamu kanaate varılmasını sağlayacak raporun alınmamasını birlikte çelişkinin giderilmeye çalışılmaması namına değerlendirdi. Duruşma, Türkiye çapında kalıtım bilimi biliminde ehlivukuf olan ve dosyaya kuruntu bildirmeyen 5 nefis kullanılmamış heyet eliyle dosyanın incelenmesine hükmetti.BERAAT EDENLER ÜSTELIK YENİDEN YARGILANACAKBalıkesir 1’inci Ciddi Ceza Mahkemesi’nin, larp aşkın gönül ile alay malay çocuğu hürriyetinden yoksun kılma suçlamasıyla ilişik zaman aşımı dolayısıyla davanın düşmesi kararı bile Bursa Havza Adalet Mahkemesi 1’inci Ukubet Dairesi’nce bozuldu. Buna bakarak, 15 yıl olan sav süre aşımı süresinin, TCK’nın 67/4. maddesine bakarak alışılmamış ülkü zaman aşımı süresi yerine 22 yıl 6 kamer olduğu tamlanan karara bakarak dava, bozuldu. Baştan yargılamanın, 12 Aralık’ta Balıkesir Adliyesi’nde yapılacağı öğrenildi.’HUKUKA OLAN İNANCIMIZI YİTİRMEYECEĞİZ’Davayı takip eden Sil Baştan Kadına Müteveccih Momentum ve Yavru İstismarıyla Mücadele Derneği Başkanı Ayşegül Küçükafacan ve avukat Faruk Akdağ da konuyla ait değerlendirmede bulundu. Küçükafacan, “Elimizdeki delili bile netleştiremediğimiz uzunca benzeri süreç yaşadık. Yaşadık dahi aileler elbet yaşadı? O kuruldan bu kurula, o mütalaadan bu mütalaaya sıradan ‘Artık pes’ dedirten tıpkısı uzanım bu. Ben ister aileleri gerekse de davanın esasen beri hasbilik esasına bakarak etkin kilometrelerce yol gidip gelen avukat sayın İbrahim Erenci’yi kutluyorum. Temas ailenin kaldıramayacağı süreçleri göğüsleyen Ayşe ve Hanife hanımı ayakta alkışlıyorum. Bu değişmeyen, tespit ettiğimiz hususların murafaa yoluyla de tespitini içeren benzeri karar oldu. Demincek temennimiz, mahkemenin ve kurulların ivedilikle DNA testinin sonuçlandırılması hususunu ele almalarıdır. Aklanma fail sanıklar için anlık başlayacak. Domestik duruşma çoktan bu yargılamayı yapmalıydı. 15 yıllık süre bildirimden değil savcılık soruşturmasının uzunluğundan kaynaklanmıştır. Tıpkı müruruzaman varsa bunun cezasını bildirim özne ailelere değil, soruşturmanın bu kadar uzun sürmesine dünyalık edebiliriz. İstinaf mahkemesindeki değişmeyen, sanıklar üzere bir umut doğurmuştur amma bilinsin ki adalet asker geç yerini bulacaktır. Hukuka olan inancımızı asla yitirmeyeceğiz” dedi.